Azerbaycan’ın Karabağ’da Başlattığı Antiterör Operasyonu

Zafer Partisi, Azerbaycan’ın Karabağ’da başlattığı antiterör operasyonu hakkında basın açıklaması yaptı.

Zafer Partisi tarafından yapılan açıklama şöyle:

Zafer Partisi olarak, Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin, Karabağ’da anayasal düzeni yeniden tesis etmek amacıyla başlattığı ve bölgedeki terör hedeflerine yönelen askeri harekatın gerekliliğini, haklılığını ve meşruluğunu teyit ederiz. Bu operasyonun Karabağ’daki yasadışı sözde siyasi Ermeni yapılanma ve terör hedefleri yok edilene kadar devam etmesi gerektiği düşüncesindeyiz.

Azerbaycan’ın Karabağ’da antiterör operasyonu sürerken, 10 Kasım 2020 Ateşkes Antlaşması 6’ncı maddeye bağlı kalarak, bölgedeki yolları araç trafiğine açık tuttuğu izlenmektedir. Bölgede tecrit ve kapanma iddialarının aksine, Güney kesimde Laçın, kuzey tarafta Ağdam istikametindeki yolların açık olması ile bölgeye insani yardımların ulaştırılması ve sivil nüfusun tahliyesi sağlanmaktadır.

Diğer taraftan, bahse konu 10 Kasım 2020 Antlaşması 9’ncu madde ile Zengezur bölgesinde inşası öngörülen ulaşım hattının, bugüne kadar inşa edilmemiş olması düşündürücüdür. Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile Azerbaycan arasında irtibatı sağlayacak bu yol, bölgede barış, istikrar ve iş birliğinin bir sembolü olarak görülmektedir. Bölgede askeri gerginliğin daha fazla artmaması için, konunun tarafları Ermenistan ve Rusya’nın, antlaşmadan doğan yükümlülüklerini artık yerine getirmesi gerekmektedir.

Bu arada, İran Dışişleri Bakanının Zengezur yolunun açılmasına yönelik tehditler içeren sorumsuz açıklaması hayretle karşılanmıştır. Zengezur yolunun açılması, İran’ın Ermenistan ile irtibatını engellemeyecektir. Bu bakımdan, İran’ın sağduyulu davranması, başta kendi iç istikrarı olmak üzere, bölge güvenliği için gereklidir.

Zafer Partisi olarak, başta dost ve kardeş Azerbaycan olmak üzere, devletlerin toprak bütünlüğüne saygı duyulması, terör yapılarına destek verilmemesi, antlaşmalardan doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekliliğini yineliyoruz. Astana süreci ile başlayan iş birliğinin geliştirilerek, bölgede kalıcı ve sürdürülebilir bir barışın tesis edilmesi, tüm bölge ülkelerinin yararınadır.