Nardugan…

Unutulan bir Türk geleneği yeniden hatırlanıyor…

Kadim bir Türk bayramı yeniden kutlanıyor…

Torosların eteklerinde yakılan çoban ateşleriyle yeniden parlıyor. Türk dünyasının her yerinden gelen davetlilerle ve sımsıcak ezgilerle, Antalya’da yeniden hayat buluyor.

Türk’ün en kadim bayramlarından biri Nardugan…

İsim hakkı bile tescil edilmiş.

Üstelik bu yıl kutlanacak olan bu büyük bayram, Antalya’da ilk de değil. Çünkü bu yıl ikincisi kutlanacak.

Yıllar, yıllar evvel; Altayların doruklarında, Tanrı Dağları’nın enginlerinde, Yenisey, Orhun, Tola ve Selenge boylarında kutlandı.

Destanlar yatağı, bilgeler otağı Ötüken…

Tuğların dokuz dokuz dikildiği, balbalların toprağa diklemesine çakıldığı, yerle göğün koyun koyuna girdiği, Tanrının devlet kutunu Türk’e verdiği, kadim Türk yurtlarının beşiği Ötüken’de; Dedem Korkut’un kopuzlarıyla kutlanan bilge Kamların deyişleriyle kutsanan bu güzel bayram, şimdi de Torosların eteklerinde kutlanıyor.

Kadim dedik ya…

Türkler bu bayramı kutlarken Hz. İsa hayatta bile değildi. Aynı şekilde Noel Baba da yoktu. Belki bu bayram, olsa olsa Hz. İbrahim’le yaşıttır. Oğuz Ata ile Ayaz Atalar’la ve Kar Kız’larla yaşıt…

Peki, nedir bu Nardugan?

“Nar”: “Güneş”, “Dugan” / “Tugan”: “Doğan” demektir. Nardugan ise Güneşin Doğuşu yani Gün Doğumu, “güneşin yeniden doğuşu” anlamına gelmektedir. Nardugan her yıl 21 Aralık’ta kutlanır. Çünkü 21 Aralık günü en uzun gece olup, ardından günler uzamaya başlar.

Yani, kadim Türk kültüründe aydınlığın karanlığa galip geldiği günün adıdır Nardugan. İşte o gün 21 Aralık günüdür ve Türk Yılbaşısı’dır.

Türk mitolojik inançlarına göre; gece ile gündüz sürekli savaşırlarmış. Yine böyle bir 21 Aralık’taki savaşta uzun süren mücadele sonucunda gündüz geceyi yenmiş ve ardından yeni ve güçlü bir güneş doğmuş. Tek tanrıya inanan kadim Türkler yeni doğan, o güçlü ve parlak güneşi zaferin bir simgesi olarak algılamışlar ve sevinçle karşılamışlardır. Kökü alt dünyanın en derin yerlerine kadar uzanan, gövdesi orta dünyada insanlara ve hayvanlara yuva olan ve dalları Gök Tanrı’ya kadar uzanan hayat ağaçlarını bu günün anısına bahar renklerini taşıyan sarı, kırmızı, yeşil ve mavi bezler bağlayarak süslemişlerdir. Kendilerine yeni bir umut veren Gök Tanrıya şükretmek için, çeşitli şenlikler düzenlemişler, sevinç ve mutluluklarını o ağacın altında paylaşmışlar ve yine sevdikleriyle bu ağacın altında hediyeleşmişlerdir.

İşte o eski zamanlarda Türk dünyası dışında hayat ağacının ne olduğunu bilen dahi yoktu. Sonradan Hıristiyan dünyası miladi yılbaşını kutlarken çam ağaçlarını aynı biz Türkler gibi süslemeye başlamışlardır. Oysa Hz. İsa’nın yaşadığı dönemde ve o topraklarda çam ağacı yetişmezdi ki. Peki, o zaman Hristiyanlar çam ağaç süslemeyi kimden öğrendi?

Nardugan dünyanın birçok bölgesindeki birçok Türk boyu tarafından çok eskilerden, yani milattan çok öncelerinden beri kutlana gelen milli bir Türk bayramıdır. Bazı Türk boylarındaki Paktıgan ve Koçagan bayramlarıyla da eş anlamdadır. Tatarlar bu bayrama “Koyaş Tuğa”, yani “Güneş Doğan” günü derler, Başkurtlar, Udmurtlar “Nardugan” veya “Mardugan”, Mişer Tatarları “Raştua”, Çuvaşlar “Nartavan” ya da “Nartukan”, Zırizyalar “Nardava”, Mokşalar “Nardvan” olarak adlandırırlar.

Mesela bir Ayaz Ata’mız var. Özbek Türklerinde Ayoz Bobo, Kırgız ve Kazak Türklerinde Ayaz Ata, Azerbaycan Türklerinde Şahta Baba, Tatar Türklerinde Qış Babay, Başkurt Türklerinde ise Kış Babası olarak bilinir ve ‘Kar Kızı’ adında bir de kızı veya torunu vardır. Bütün bunlar binlerce yıllık kadim Türk tarihinde varken; Ne Demreli bir Noel Baba vardı, ne de tanıyanı ve bileni…

Bu günlerde hummalı bir çalışma ve müthiş bir hazırlık yapılıyor.

Bütün Türk dünyasından zengin bir katılımla gerçekleştirilecek olan Nardugan Bayramı’nda:

· Çoban ateşleri yakılacak…

· Şaman davulları vurulacak…

· Dombıralar ve kopuzlar çalınacak, bağlamalar dile gelecek…

· Şiirler okunacak, şarkılar söylenecek, türküler çığırılacak ve Türk marşları söylenecek hep bir ağızdan…

· Renkli yumurtalar tokuşturulacak…

· Kımızlar içilecek…

· Şaman ateşine sütler serpilecek…

· Yöresel Türk yemekleri ikram edilecek…

· Halk dansları ve milli oyunlar oynanacak…

· Türk’ün kadim bayramı Türkler tarafından coşkuyla kutlanacak.

Üstelik bütün bu etkinlikler ve bayram alanındaki bütün hizmetler ücretsiz olarak sunulacak.

İyi de, merak etmiyor musunuz?

Kim bunlar?

Programı yapan kim, hazırlıkları yapanlar kimler, masraflarını kendi ceplerinden karşılayanlar ve gelecek olanları gönülden bir Türk selamıyla karşılayacak olanlar kimler?

GAP…

Yani “Gücümüz Anadolu Platformu”…

Gücünü sadece milletten alan ve tamamen “Kuvayı Milliye” ruhuyla hareket eden, vatanseverlerin oluşturduğu SİYASET ÜSTÜ bir güç birliği…

Gücünü Anadolu’dan alan yerli ve milli bir platform.

“Mevzu bahis olan vatansa gerisi teferruattır” düsturunu şiar edinmiş cesur insanlar ve gemileri yakarak bu yola çıkmış serdengeçtilerin, yani bir bakıma “Çılgın Türkler”in birliği…

Ne için mücadele ediyorlar? Ne için ses yükseltiyorlar? Ne diyorlar?

Mesela; “Türk dilinin; yabancı diller ve alfabeler yoluyla kuşatılmasına, yozlaştırılmasına ve asimile edilerek yok edilmesine hayır!” diyorlar. “Yabancıya mülk satışına!”, “Türk vatanında Türk sürgününe!” ve her ne şekil, yöntem ve adla olursa olsun, “İşgale Hayır!” diyorlar. “Türk vatandaşlığının işportaya çıkarılarak satışına dur!” diyorlar. Mültecilere aynı “şeker dağıtılır gibi verilen Türk Kimliği’ne hayır!” diyorlar. “Türk demografik yapısını ve milli Devletin geleceğini hedef alan göçmen politikasına” ve bu yolla yapılmak istenen “Sessiz İstila’ya hayır!” diyorlar. Türk vatanının Türksüzleştirilmesi veya Türk’ün kendi vatanında topraksızlaştırılması ihanetine karşı canla başla mücadele ediyorlar.

İşte Türk’ün en kadim bayramı Nardugan’ı organize eden Gücümüz Anadolu Platformu bu platformdur.

Nardugan Bayramı 21 Aralık 2023 Perşembe günü saat 19.00 ile 24.00 saatleri arasında Antalya’nın Kepez İlçesi, Kültür Mahallesinde bulunan Türk Ocağı Parkı’nda kutlanacaktır.

Unutmayın; kendi tarihini, dilini, örfünü ve medeniyetini unutan ve kendi öz benliğine yabancılaşan milletleri bekleyen mukadder son, önce kölelik sonra ise yok oluştur!

Bu nedenle ben Türk’üm diyen herkesi bekliyorlar.

O halde biz Türklere düşen görev nedir?

Türk Töresi gereği, davete icabet etmek…

Hadi bakalım, planınızı ona göre yapın.

Hadi Bakalım:

Tarih, kültür ve şölen…

NARDUGAN SİZİ ÇAĞIRIYOR.

Teşekkürler GAP, iyi ki varsın.