Hayata İngiliz Kaldık…

İngiliz kaldık…
Böyle bir çılgınlık var bu sıralar, gençlik aklıma geldi. Batı yeni bir hayranlık bulmuş bu aralar. Belki çok olmuş da benim haberim olmamış.

Adı Taylor Swift. Son Avustralya konserinde özel uçaklar kalkmış. Bilet bulamayanlar ağlamış.
Hayat çok garip, İngilizce şarkı sözlerini anlamak için yırtınırdık adeta.
Ne face, ne de internet vardı.

Grace film müzikleri girmişti hayatımıza.
John Travolta ve şimdi passed away (konumuz İngilizce ya) olan aşkımız Olivia Newton John’un büyük bir aşk ile söyledikleri you are the one that, Ay 😀 Want’ını anlayabilmek için en iyi İngilizce bilenlerle walkman kulaklıklarını paylaştığımız gençlik günleri.

Bu sabah dinç kalktım. Hava da güneşli. Biraz spor, ardından duş ve önüme birden bire Taylor Swift düştü.
Yine kulaklıklar ama bu sefer walkman’de değil de cep telefonun da.

Artık müzik setleri de yok ve halâ şu İngilizce meretini zor anlıyorum. Kulaklarda suça ortak artık, bizden bu kadar diyorlar.

Bi yerlerden müzik setlerinin ahı haykırıyor.
Hayata, yine burada da geri kalmışız belki de.
Hayat bir dayatma.

Bu yaşamı Türk olarak, Türkçe ile tatmışız acısı ve tatlısıyla. Hayata Fransız değil İngiliz kaldık.
Okumadan anlayanlara aferin.
İyi pazarlar.