Ak Parti de Meraklı Bekleyiş Sürüyor

Uzun zaman oldu yazmıyordum, aklıma takılan, sorulması gereken, konuşulması gereken, kamuoyu oluşturulması gereken o kadar çok konu olmasına rağmen nedense elim bir türlü yazmaya gitmedi.

Şimdi yazayım dedim, yerel ve genel olmak üzere bir sürü konu var yazılabilecek, mesela Ak Parti Gelibolu İlçe Başkanı Mehmet Eligül neden istifa etti ya da ettirildi, yerine kim gelecek ya da kim gelmeli gibi bir sürü soru var yerel gündemde.

Lafı sakız gibi uzatmaya, eveleyip gevelemeye gerek yok, bence Hikmet Çorbacı gelecektir, en azından benim düşüncem o yönde. Neden mi diye sorulacak olursa, Gelibolu bazında parti içindeki havayı en iyi soluyan kişi diye cevaplayabilirim.

Kısacası “görünen köy kılavuz istemez derler”, geçmişten bu güne kadar ki gidişata bakılırsa benim aklımdan geçen ilk isim Hikmet Çorbacı’dır. Şimdi birileri çıkıp görünen köye kılavuzluk yapmaya soyunursa işte o zaman ben tahminimde yanılabilirim.

Hikmet Çorbacı dışında yerel basında isimleri çıkan ya da çıkması için kılavuzlar tarafından merkeze fısıldanan diğer isimlere gelince öncelikle daha önce denenmişlerden olmayacağını düşünüyorum. Aksi olursa demek ki ders alınmamış fikri oluşur kamuoyunda ama ben yine de eskilerden ve denenmişlerden bir isimde karar kılınacağını sanmıyorum.

Yerel basında isimleri ön plana çıkan kişilere tek tek baktığımızda Ak Parti İlçe Başkanlığı için kim uygundur kim değildir aslında çok net görülüyor olmalı ama birde parti içi geçmişe bakmak ve dengeleri düşünmek gerekli. Merkez tarafından yapılan bu düşünce yarışının içinde aşağı yukarı iki elin parmakları kadar aday gözden geçiriliyor diye biliyorum ve bu aday çokluğuna rağmen karar verilemiyor olması ne anlama geliyor yakında ortaya çıkacaktır.

Şöyle bir düşünelim, karar verilememesinin sebepleri ne olabilir? Bu isimler merkez tarafından mı aday görülüyorlar yoksa bazı kılavuzlar mı isimlerini fısıldıyor ve birinde karar kılınamıyor?

İsmi geçenlerin hepsi bu görevi çok istiyorlar ama karar verilememesinin asıl sebebi bence çok farklı, “sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer” sözünden yola çıkarak bakmak gecikmenin nedenlerini görmemizi sağlar. Yoksa sorun adayların hepsinin bu iş için uygun olması değildir, aralarında bir seçim yapmanın zorluğu da değildir, asıl sorun yıllardır süre gelen ve tekrar edilmek zorunda kalınan istikrarsızlığın önüne geçebilmektir.

Bu istikrarsızlığı bitirebilecek kişi Mehmet Eligül olabilirdi ama demek ki içerisini kontrol edememiş, ağırlığını koyamamış ve kazanın kaynamasının önüne geçememiş. İsmail Ege tecrübesinden sonra Mahmut Çetin ve Serhad Sürücü’yü buhar eden bu kaynayan kazanın ateşi şimdilerde sönmeye yüz tutmuş havasında ya da içten içe kaynamaya devam ediyor ve dışarıdan kaynadığı pek hissedilmesin isteniyor.

Yerel basında isimleri yer alan veya almayıp benim duyumlarımdan bildiklerimin bazılarının bu işe uygun olmadığını, bazılarınında daha yukarılara oynamak zorunda olduklarını düşünüyorum.

Bekleyelim hep birlikte görelim, bu seçim ilk yerel seçimlerde belediye başkan adaylığını da etkileyeceği için, seçilecek ilçe başkanı daha çok önem kazanıyor…

(Eski Site Okunma Sayısı – 1106)