Dün Gelibolu’dan Çanakkale’ye gitmek üzere yola çıktım. Saat 14.30 feribotu için iskeleye geldiğimde uzun bir araç kuyruğu olduğunu gördüm. O sırada İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün yanındaki kestirme girişte 34 plakalı 3..
Dün Gelibolu’dan Çanakkale’ye gitmek üzere yola çıktım.
Saat 14.30 feribotu için iskeleye geldiğimde uzun bir araç kuyruğu olduğunu gördüm. O sırada İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün yanındaki kestirme girişte 34 plakalı 3 otomobilin beklediğini gördüm ve arkalarında durdum. Sonradan isminin Nuri olduğunu öğrendiğim (daha doğrusu ismini kendisi söyledi), bir Gestaş görevlisi demir bariyeri açarak 3 otomobilin kestirme yoldan feribot yoluna girmesini sağladı. Sıra bana geldiğinde görevli bariyeri aracımın önüne çekti. “Açar mısınız onlar geçti” dedim. “Buradan alamıyoruz” dedi. “Neden” dedim. “Kesin emir var” dedi. “Ben Geliboluluyum, onlar geçtiyse benimde geçme hakkım var” dedim. “Emir büyük yerden” dedi bu sefer. “Sizin yaptığınız ayıp” dedim. Sonra “onlar şirket arabası” dedi ve ekledi. “Yapı Kredi’nin orada Ceyhun bey var, gidin onunla görüşün”. “Ben kimseyle görüşemem” dedim. Hem önüme çekilen bariyerin, hem de isminin Nuri olduğunu söyleyen görevlinin kendi izniyle fotoğrafını çektim ve Kilitbahir’e giderek, orada da bir süre sıra bekleyerek Çanakkale’ye geçtim.
Şimdi gelelim asıl konuya…
1- Emir büyük yerden ise bazı araçların geçmesine bazılarının geçmemesine emri veren kim?
2- Lapseki’ye sıra beklemeden geçmek isteyenlere Yapı Kredi’nin orada bulunan Ceyhun bey torpil mi yapıyor?
3- Araçların ticari olduğu söylendi ama ticari olduklarına dair bir ibare, işaret, iz yoktu ve görebildiğim bir araçta aile vardı. Bu araçların ticari olduğunu nasıl anlayabilirim?
4- Sanayi sitesi önlerine kadar kuyruk varken, bazı araçlara onlar ticari denilerek ayrıcalık mı yapılıyor?
Bir de şu konu var ki, Gelibolu’dan Lapseki’ye geçenler bir kaç saatlik bir işleri için, genellikle de hastaneye gitmek için geçiyorlar karşıya, bu durumda 2-3 saat kuyrukta beklemek hele ki milletin tanıdıkları, ahbapları, arkadaşları, yakınları torpilli olarak karşıya geçerken ne kadar doğru?
Otobüs ve benzeri yolcu taşımacılığı yapanlara eyvallah, bozulacak tür de sebze meyve veya benzeri ürünlerin nakliyesini yapanlara da eyvallah ama şirket arabası diyerek bazılarının torpilli olarak geçirilmesi ne demek oluyor?
Ayrıca yukarıda da söylediğim gibi nereden bileceğim onların şirket arabası olduğunu? Hadi diyelim ki şirket arabası, normal vatandaştan ne ayrıcalıkları var? Fazla ödememi yapıyorlar? Vatandaş kilometrelerce kuyrukta, çoluk çocuk saatlerce güneş altında arabalarının içinde beklerken, birilerinin ister şirket arabası olsun ister şahıs arabası ayrıcalıklı geçmesi hiç doğru değil.
Hele ki Yapı Kredi’nin orada olduğu söylenen Ceyhun beye yönlendirilmek ne demek?
Çanakkale’de işim bittikten sonra Kilitbahir’e geçmek üzere iskeleye geldiğimde gördüm ki uzun bir feribot sırası var. Olması gerektiği gibi rıhtım yolundan kuyruğun sonuna kadar gittim ve askeri lojmanların olduğu yerden dönerek sıraya girdim. İki üç yüz metre gittim kuyrukta, içerisinde aile bulunan 06 plakalı arabayı kullanan bir uyanık karşıdan araçlar gelmesine rağmen, trafiği alt üst ederek yanımdan geçti ve zar zor hemen önümdeki aracın önüne girdi. Doğal olarak hem önümdeki aracın sürücüsü hem de arkamdaki araçların sürücüleri tepki gösterdik. Önümdeki aracın sürücüsü korna çalarak önüne geçen aracın sürücüsüne arkaya gidip sıraya girmesini işaret etti, etmesiyle birlikte 06 plakalı araçtan 3 tane maganda inerek araçta ailesi bulunan kişiye el kol hareketleri eşliğinde bir şeyler söylediler ve araçlarına bindiler. az ileri de yolun trafik akışını sağlayan polis memuruna durumu söyledim, “oluyor böyle yapacak bir şey” yok dedi. Bu sırada karşı yönden gelerek kuyruğun sonuna gitmesi gereken bir araç iki taraflı trafiği durdurarak 4-5 manevra ile aradan feribot sırasına dahil oldu, hemen arkasından bunu gören bir başkası daha aynı şekilde sıraya kaçak girdi. Truva Atı’nın yanında geçtik, bilet kesmeye geldi görevliler. Onlara da durumu anlattım, onlarda “biz de söylüyoruz polislere ama bir şey değişmiyor” dediler. Doğal olarak sinirlerimiz gerildi. İskeleye feribot gişelerine dönülen kısma geldiğimizde 06 plakalı araç görevli polis memurları tarafından sıradan çıkarıldı kenara çekildi. En az 25-30 aracın önüne geçen magandalar polise “sadece bir araba vardı önümüzde” diye yalan söylemeye kalktılar ama polis onları feribot kuyruğunun en sonuna gönderdi. Demek ki birileri bir şekilde iskeledeki polislere durumu iletti ve görevli polisler de görevini yaparak adaleti sağladılar.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.