Son Dakika: Çanakkale Teknopark Anadolu’da Yine Zirvede *** Biga’da Uyuşturucu Operasyonu Yapıldı *** CHP’li Güneşhan: “Deprem Bölgesinde Eğitim Büyük Sorun!” *** Gazetecilerden İl Genel Meclisi Başkanı’na Ziyaret *** 101 Anne Yüzlerce Öğrenci İle Buluştu *** WhatsApp Haber Hattı: 05437951277

Altılı Masanın Bir Ayağı Eksildi Mi?

Seçimlere az bir süre kala siyaset sahnesi ısınmaya başlıyor. Seçimler 14 Mayıs veya en geç 18 Haziran 2023 tarihinde eğer bir aksilik yada başka bir şey olmazsa yapılacak. Cumhur İttifakının..

Altılı Masanın Bir Ayağı Eksildi Mi?
Yayınlanma: 641 Okuma

Seçimlere az bir süre kala siyaset sahnesi ısınmaya başlıyor. Seçimler 14 Mayıs veya en geç 18 Haziran 2023 tarihinde eğer bir aksilik yada başka bir şey olmazsa yapılacak.

Cumhur İttifakının adayı olarak mevcut Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan gösterilmesine rağmen muhalefet partilerinin yada ittifakların adayları henüz belli değil. Sadece geçtiğimiz haftanın son günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu resmi bir açıklama olmasa da Millet İttifakının adayı olarak gösterildi. Ardından altılı masanın içindeki İYİ Parti ve Genel Başkanı Meral Akşener tarafından deyim yerindeyse kızılca kıyamet koparıldı.

Geçtiğimiz yıldan bu yana sürdürülen ve “altılı masa” olarak bilinen Millet İttifakı’nda Cumhurbaşkanı adayının belirleneceği toplantıda 6 partinin 5’i tarafından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olarak gösterilmesi sonrası İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kabul etmeyip masaya kazanacak aday olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın isimlerini getirmesi sonrası masada İYİ Parti ile ipler koptu.

Şimdi gelelim İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in açıklamalarına ve sonrasına.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve parti kurmayları “ilk baştan beri kazanacak aday dedik, biz aynı yerdeyiz ama masada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dayatmalarını kabul etmiyoruz” dediler.

Yani bir yandan ülkemizi tek adam rejiminden kurtaracağız ve parlamenter sistemi geri getireceğiz diye 6 parti olarak yola çıkmışlar ama altılı masa içinde bile demokrasiyi işletemiyorlar. Burada dayatma olan 4 partinin genel başkanının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu aday göstermesi mi yoksa 4 parti genel başkanının adayını kabul etmeyerek CHP’Lİ 2 belediye başkanının aday olmasını istemek mi? Burada asıl önemli olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olması yada olmaması değil, diğer 4 parti liderinin partilerinden aldığı yetkiyi kullanarak bir aday üzerinde karar vermeleri konusudur. Yoksa Kemal Kılıçdaroğlu yada Meral Akşener veya masadaki diğer liderlerden biri de aday gösterilebilirdi. Benim önerim İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener altılı masaya dönsün ve kendi adaylığı açıklasın. Bundan doğal ne olabilir ki? Önemli olan birlikte hareket edebilme kabiliyetini gösterebilmeleri. Mesela Cumhur İttifakında böyle şeyler olmuyor ve adaylarını tek cümle ile açıkladılar.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun mahkemesi olduğunu ve YSK tarafından yapılan bir açıklamada “aday olsa ve kazansa bile mazbata vermeyiz” sözünü herhalde ciddiye almıyor veya unutmuş olmalı. Böyle bir durum olursa yeni bir kaos olacak ve seçimi kazanan gerçekte kaybeden olacaktır. İkinci önerilen isim Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Mansur Yavaş. Bilindiği gibi Mansur Yavaş ismine Kürt seçmen yada HDP tarafından geçmişteki bazı hadiseler sebebiyle sıcak bakılmıyor ve oy vermeyecekleri belirtiliyor. Hadi diyelim ki Ekrem İmamoğlu’nun mahkemesi ve YSK açıklaması bir şekilde bertaraf edildi ve sorun çözüldü, Mansur Yavaş konusunda da yine diyelim ki uzlaşı sağlandı ve orta yol bulundu. Peki bu iki belediye başkanından hangisi aday olursa olsun istifa edecekler ve belediyelerden biri meclis çoğunluğunu kaybedecek ve seçim öncesinde bu belediye büyük imkanları ile yarıştaki rakip tarafına geçecek. Bu bir handikap olmayacak mı?

İYİ Parti Genel Başkanı Merak Akşener’in kazanacak aday olarak öne sürdüğü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Mansur Yavaş’ın anket sonuçlarına göre seçimi kazanacağına inanıyor ve bu yüzden onlardan birinin aday olmasını istiyor. Peki ya ikisi de olumlu cevap verseydi o zaman ne olacaktı, aralarında bir mini seçim mi yapılacaktı? Hem adaylar az çok belli olmuş veya olacak, burada kazanacak aday diye bir şey söz konusu olabilir mi, mesela kim kaybetmek için seçime girer ki? Kazanacak veya kaybedecek aday demek doğru bir yaklaşım mı? Geçen seçimde Muharrem İnce ile Meral Akşener aday olmuşlardı, onlar seçime kazanmak için girmediler mi de kaybettiler. Muharrem İnce kazanacak aday olarak girmişti ama kaybetti.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in altılı masada önce ortak metne imza atıp ertesi gün vazgeçmesi ve masadan kalmasının ardında başka ne gibi sebepler var ben dahil bu konuda hiç kimse fazla bir şey bilmiyor sanırım. Sadece biliyoruz ki Meral Akşener, altılı masada 4 partinin milletvekili sözü karşılığında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday gösterildiğini ima ederek “noter olmayacağız” diyor, masadaki diğer partiler ise böyle bir şeyin söz konusu olmadığını ifade ederek İYİ Partiye tepki gösteriyorlar.

Burada unutulmaması gereken bir konu daha var tabii, vakti zamanında aynı İYİ Parti ve Genel Başkanı Meral Akşener partisinin mecliste grup kurabilmesi ve seçime girebilmesi için CHP’den milletvekili verildiğini unuttu mu acaba?

Bu konuda da yapılan açıklama “evet zamanında bize vekil verdiler ama belediye seçimlerinde verdiğimiz destek ortada” türünden sözler. İşte yine aynı noktaya geliyoruz madem ki karşılıklı destek verildiği zaman sorunlar çözülebiliyor o zaman bu inatlaşma niye? Madem ki demokrasiye geçme yolunda bir süreç başlatılacak, o zaman adayın kim olduğunun ne önemi var? Sonuçta birlik beraberlik içinde seçim kazanmak daha önemli değil mi? Yoksa sebepler sadece söylenenlerden ibaret değil mi? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda söylenmeyen, söylenemeyen, bilinmeyen yada bilinmesine rağmen dile getirilmeyen başka sebepler mi var?

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, altılı masada noterlik değil de demokrasi olduğunu neden kabul etmiyor? Sonuçta 6 lider toplanmış, İYİ parti lideri Akşener dışında itiraz eden yok, bunun sebepleri, nedenleri bir an önce açıklanmalı?

Seçimlere kısa bir süre kala ülkemizin sorunları göz önüne alınmalı, altılı masadaki liderler başta olmak üzere herkes sorumluluk almalı, Merak Akşener’de açıklamasında olduğu gibi millet için, devlet için gerekirse kendisi de apoletlerini bir kenara bırakmalı.

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.