Casus ve casusluk! Bu günlerde çok gündemde ya… Neredeyse teröristlik ve hainlikle birlikte her önüne gelene yaftalanıyor ya… Hem gündemi değiştirmek, hem de muhalif ağızları tıkamak adına, bir kürek çamur..
Casus ve casusluk!
Bu günlerde çok gündemde ya…
Neredeyse teröristlik ve hainlikle birlikte her önüne gelene yaftalanıyor ya…
Hem gündemi değiştirmek, hem de muhalif ağızları tıkamak adına, bir kürek çamur gibi yapıştırılıyor ya…
İyi de, nedir bu casusluk?
Aslında adını bile doğru bilmiyorlar.
Doğrusu: Arapça “Casus’luk” yerine Türkçesi “Çaşıt” ve “Çaşıtlık ”tır.
Evet, o zaman nedir bu çaşıtlık?
Adı üstünde bir örgütün, bir kuruluşun, bir kurumun, oluşumun veya bir devletin içerisinden, o yapı için mahrem olan bilgileri; legal veya illegal her türlü teknik veya taktik yöntemi kullanmak suretiyle öğrenmek ve gidişatı lehinize değiştirebilmek maksadıyla yapılan “çok yönlü”, “gizli”, örtülü ve “örgütlü” bir operasyon türüdür.
Bu gizli ve örgütlü operasyonu yürütenlere de casus veya çaşıt denir.
Yine çaşıtların en önemli özelliklerinden biri de, çaşıtlığın hedefi olan kuruluş, örgüt veya yapının “doğal elemanı”, “savunucusu”, “hizmetkârı” ve dahi gönüldaşı gibi hareket etmeleridir.
Yani çeşitli amaçlarla, bizden görünüp de bizden olmayanları da bir şekilde çaşıt tanımının içine sokabiliriz.
Öyleyse Çaşıt nereye yerleştirilir?
Mahrem bilgiye en kolay ulaşılabilecek yere…
Yani?
Yani mümkünse hedef yapının tam da kalbine!
Zira en iyi, en doğru, en önemli, en mahrem, en zaruri ve en acil bilgiler hedef yapının kalbinden ve beyninden alınabilir.
Mesela siz Vatikan olsaydınız ve Türk/İslam dünyasının içerisine çaşıt veya çaşıtlar yerleştirecek olsaydınız ne yapardınız?
Mümkünse Türkiye’nin en büyük illerindeki en büyük camilerin imamları, Türkiye’deki en namlı vaizler, becerebilirseniz sizin adamlarınız olurdu.
Hatta mümkünse Diyanet işleri Başkanlığı’nın bir ve iki numarası da sizin adamınız olurdu veya en azından bunu hedeflerdiniz.
Çünkü Türk İslam’ının mahrem bilgilerine ulaşmak, onu bozmak, yozlaştırmak ve zaman içerisinde değiştirerek veya dönüştürerek yok etmek hedefinize en kolay, en hızlı ve en etkili bu şekilde ulaşabilirdiniz.
Mesela siz Amerika olsaydınız, Türkiye ile ilgili en önemli çaşıtınızı, eğer yapabilseydiniz Türk Devleti’nin başına yerlerştirirdiniz.
Mesela siz İsrail olsaydınız, ne yapıp edip Türk Devleti’nin internet güvenliğini sizin bir firmanızın sağlamasını sağlardınız.
Mesela siz apple, google veya facebook olsaydınız çaşıtlarınızı doğrudan hedeflerinizin ceplerine yerleştirirdiniz.
Mesela Amerikan Ordusu’na sızmış/yerleştirilmiş önemli bir çaşıt arayacaksanız, eyaletlere ve dünyanın değişik yerlerine konuşlanmış ordu birlik ve karargâhlarına bakmayı boş verin. Gidin ve o casusu Pentagon’da arayın.
Nitekim bu işlerin geçmişte de bu şekilde yapıldığını biliyoruz. Bu konuda o kadar çok olay ve örnek vardır ki, emin olun yazılsa tuğla gibi, tuğla gibi kitaplar ortaya çıkar.
Tarihin derinliklerine çok da dalmaya hiç gerek yok, gelin biz çok yakın tarihimize bir bakalım.
Mesela FETÖ en önemli çaşıtlarını nerelere yerleştirmişti?
Cumhurbaşkanının daima ensesinde olan ve aldığı nefesi dahi duyabilen yaveri kimin adamıydı?
Genelkurmay Başkanı’nın emir subayı kimin adamıydı?
Peki ya darbe girişiminin sonuna doğru Hulusi Akar’la birlikte aynı helikopterden inerek Çankaya Köşkü’ne gelen Tümgeneral kimin adamı ve kimin kardeşiydi?
Şimdi diyorlar ki, hükümete muhalif yazılar yazan iki gazeteci casusluk yapıyor!
Üstelik bu gerekçelerle, iki gazeteci gözaltına alındı ve birisi de tutuklanarak cezaevine konuldu.
El insaf yahu!
Askeri çaşıtlık yaptırılacak adamların muhalefetin içine yerleştirildiği nerede görülmüştür?
Eğer bunlar çaşıt ise, bir de bunları yerleştirenler, destekleyenler ve görevlendirenler vardır…
İyi de bu görevlendirenler angut mu ki, bu gazetecileri muhalefetin içine yerleştirmiş olsunlar?
Balık avlamak için oltayı karaya atan bir balıkçı veya tavşan avlamak için de mermiyi denize atan bir avcı gördünüz mü hiç?
Ey Hükümet! Siz casus mu arıyorsunuz?
Kendi içinize…
En yakınınıza bakacaksınız!
Siz askeri çaşıtlık yapan köstebekler mi arıyorsunuz?
Ey Hulusi Akar! Siz bu konuda baya tecrübelisiniz…
Unutmayın ki istenmeyen kıl; ya burnunuzun dibinde, ya da poponuzun arkasında biter.
Demem o ki; ya burnunuzun dibine, ya da poponuzun arkasına bakacaksınız…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.