Engelliler Günü

Engelli olmak demek, engelsiz yaşayabilmek demektir. Engelli olmak demek, özgür olabilmeyi hem de her anlamda hak ettiğine inanmak demektir. Her yaptığı her söyleyebildiği ve her görüp hissedebildiğini haykırabilmek demektir.

Gerektiğinde sesimi duyun naraları atabilmek demektir. Yaşadığı süre boyunca burada ben de varım, ben de sizlerin yaptıklarınızı elimden geldiği kadar yapabilirim mesajı verebilmek demektir.

Aslında çok bildik olan, kimse yok mu çığlıklarını her an atıp, birilerinin duymasını ümit etmek demektir. Kaldırımlarda güya onlar için yapılan rampaların, park edilmiş arabalar tarafından işgal edilmesi ve bu durum karşısında hiç bir şey yapamamaları demektir.

Kendi yaşayamamışlıklarının ötesinde, etrafında onlarla ilgilenen insanların da hayatlarını yaşayamamalarının suçluluğunu hissetmek demektir.

Toplumda ne yazık ki, hep isteyen taraf olmak demektir. Çözüm bulunamayan her hadisede ise bir kez daha ümitsizliğe düşüp içine kapanmak demektir.

İfade etmek istediklerinin bir türlü anlaşılmaması yada anlaşılamaması demektir. Memleketimizde ve dünyada yaşayan Engelli Nüfusunun hiç de azımsanamayacak rakamlarda olması sebebiyle, gerek yerel yönetimlerin gerekse sivil toplum örgütlerinin ve Sosyal Devlet olabilme hevesi içerisindeki Devletimizin, yeni yasalarla bu insanları her anlamda güvence altına alabilmesi ve onların sağlıklı birey olarak topluma kazandırılmasına imkan sağlayabilmesi gerekmektedir..

Potansiyel birer engelli olabileceğimizin idrakı içerisinde, tüm engellilere hak ettikleri saygıyı, sevgiyi, hoşgörüyü ve anlayışı gösterebildiğimiz 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü kutluyorum.

Engel bizim yarattıklarımız, Engel sizsiniz, Engel biziz..

Sevgilerimle..