Galatasaray Eski Başkan Adayı Turgay Kıran

Osman Okan: Sizi Galatasaray’da yöneticilik yaptığınız yıllardan tanıyoruz ama bunun dışında asıl işinizin turizm olduğunu da biliyoruz. İlk olarak şimdiye kadar Gelibolu’ya gelip gelmediğinizi sormak istiyoruz.

Turgay Kıran: Daha evvel defalarca Gelibolu’dan geçtim ancak itiraf edeyim hiç kalma fırsatım olmadı. Ama size söz en kısa zamanda geleceğim.

Osman Okan: Galatasaray Lisesi ve sonrasında İstanbul Üniversitesi Fransız ve Roman Dilleri Edebiyatı mezunusunuz… Peki edebiyatla aranız nasıl? Şimdiye kadar pek gündeme gelmemiş olan yada bizim gözümüzden kaçmış olan, eğitiminizle ilgili bir edebi çalışmanız var mı?

Turgay Kıran: Eğitimim ile ilgili edebi bir deneyimim yok ne yazık ki! Galatasaray Lisesini bitirdikten sonra bir iki sene yurt dışı eğitim çalışmalarım oldu. Çok başarılı bir öğrenci değildim. Yurt dışından dönünce İstanbul Üniversitesine girdim, Fransız ve Roman Dilleri Edebiyatı bölümünü bitirdim. Okul çağlarından itibaren, boş zamanlarımda otel de çalışmış olmam dolayısıyla turizm mesleğim haline geldi.

Osman Okan: Gelelim spor konusuna ve Galatasaray’a. Size Galatasaray başkanı Ünal Aysal’ı ve icraatlarını sormak istiyoruz. Aysal yönetimini ve icraatlarını nasıl buluyorsunuz?

Turgay Kıran: Aysal yönetimi konusunda, açıkçası itiraf etmem gerekir ki beklentilerimizin çok altında. Öncelikle kendisi seçimlere Kıraç bey tarafından aday gösterildiği zaman, tecrübe eksikliğinden dolayı yanına da tecrübeli yönetim kurulu üyeleri takviye edilmişti. Ancak ani ve baskın bir seçimle bu arkadaşlarımızı saf dışı bıraktı ve kendi bir yönetim kurdu. Aradan bunca zaman geçmesine rağmen bu yeni 8 arkadaşlarını da yararsız hale getirerek tek başına hatta dışarıdan bazı arkadaşlardan destek alarak kulübü yönetmeye çalışıyor. Bu da diğer arkadaşlar açısından sıkıntı yaratıyor.

Osman Okan: Sizce geçtiğimiz yıl Fatih Terim’in gönderilmesi ve yerine Roberto Mancini’nin getirilmesi, şimdi de Mancini’nin gönderilmesi ve yerine teknik adam aranması ne kadar doğru?

Turgay Kıran: Aysal’ın tecrübesi hiç olmadığından ve de 60 yaşından sonra kulübe üye olmasından da, bir çok konu da yabancı kalıyor. Fatih Terim gibi değeri ve başarısı kanıtlanmış bir teknik direktörü sudan bir sebepten ve zamansız yollaması üst üste şampiyon olan futbol takımımızı da zorda bırakmıştır. Ardından yine uluslararası başarısı olmayan bir teknik direktörü futbol takımının başına getirerek milyonlarca euro’nun harcanmasına neden olmuştur sevgili Aysal.

Osman Okan: Peki siz başkan olsaydınız Fatih Terim’i gönderir miydiniz? Sizce de Fatih Terim Galatasaray’ın bir elemanı mıydı?

Turgay Kıran: Şu anda da ne yazık ki takım başsız kalmış ve bir teknik adam beklentisi içindedir. Konuştukları isimlere baktığınız zaman da ümitsizliğimiz daha da artmaktadır ne yazık ki. Lucescu’nun gelmemesi de normaldir, eleman diye hitap ettiği 25 yıllık Divan üyesi bir değeri bir mesaja cevap vermiyor diye yolluyorsanız ardından yine bir teknik direktörü kapı dışına koyabiliyorsanız. Hangi teknik adam size güvenip bu görevi kabul eder. Bu çok ciddi bir sıkıntı yaratmıştır ve gelmeyi arzulayan bir Lucescu sudan bahane ile Galatasaray’a gelmek istememiştir.

Osman Okan: Galatasaray için İstanbul’a gelen ve başkan Ünal Aysal ile görüşen David Moyes konusunda düşünceniz nedir? Gerçi başkan Aysal ilk tercihimiz Moyes değil, önceliğimiz görüşmekte olduğumuz Alman teknik adamlar diyor, sizde Mustafa Denizli’yi işaret ediyorsunuz. Peki sonuç ne olur? Taraftarlar sabırsızlıkla bekliyor.

Turgay Kıran: Adı geçen Löw, Klinsman ve Moyes’in de geçmişteki başarılarına bakacaksınız, sonra karar vereceksiniz. Ben araştırdım ve bir başarı öykülerinin olmadığını gördüm. O halde macera araması son derece tehlikeli sevgili Aysal’ın. Bu saatten sonra gelecek yabancı teknik adam Türkiye’yi tanıyacak. Galatasaray’ı tanıyacak. Futbolcuları tanıyacak. Etrafı tanıyacak derken sezon biter ve hüsranla sonuçlanır.

Ancak tek kişi vardır, geçmişinde ciddi başarıları olan ve bizden biri Mustafa Denizli. Doğrudur yaşı biraz geçmiştir ama yanına daha genç birisini verirsiniz ve alt yapıya önem veren bir zihniyetle seneyi başarı ile kapatabilirsiniz. Ancak ben böyle yorumladım diye sevgili Aysal, Denizli’yi istemeyebilir.

Osman Okan: Galatasaray’ın Türkiye Basketbol Ligi final son maçına çıkmayışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Galatasaray yönetimin aldığı karar için düşünceniz nedir? Siz başkan olsaydınız kararınız ne olurdu?

Turgay Kıran: Basketbol maçının masa başında sonuçlanmasını pek sindiremedim. Zira alışmadığımız bir karar oldu ve şampiyonluğu kendi elimizle hediye etmiş olduk. Futbolda Fatih’i yollayarak teslim etmiştik, bu da aynı sezonda ikinci kez hediyemiz oldu. Sporcularımızın alın terlerine üzüldüm, kaldı ki federasyon haksızlık yaparak bize verdiği cezayı rakibimize uygulayamadı, burada kabahati kendimizde aramamız gerekir, zira ne futbol, ne basketbol, ne de voleybol federasyonlarında gücümüz kalmamış durumda. Ne yazık ki lobicilik becerimiz sıfıra düşmüş vaziyette. Ama yine de salona çıkar, mücadele edebilirdik. Orada bir tatsız olayın vukuu bulması halinde salondan takımımızı çekebilirdik. Dedim ya tecrübe kolay kazanılmıyor.

Osman Okan: Bir dönem yönetim kurulunda görev yaptığınız TFF ve son günlerde Galatasaray ile arasında sorunlar olan TBF hakkında ki düşüncelerinizi merak ediyoruz.

Turgay Kıran: Her federasyonda ki durumlar içler acısı, tamamen politize edilmiş gruplar var. Spordan anlamayan bir çok kişi işin içinde, anlamayanlarda figüran olarak oturuyorlar. Genel kurul üyelerinin seçimleri tam bir fiyasko. Bu anlayışla, bu politik anlayışla çok fazla çok fazla bir şey beklememek gerek bu federasyonlardan. Ne yazık ki politika sadece federasyonlara girmekle kalmadı, kulüplerimize de el atmaya başladı. Büyük kulüplerimize de dikkat ettiğiniz zaman, politik gücün bireylerini de artık yönetimlerde görmeye başladık.

Osman Okan: TFF Tarafından 5+3 olarak belirlenen yabancı futbolcu kontenjanı hakkındaki düşünceleriniz nedir? Kısıtlama Türk futbolu için yarar mı getirir yoksa zarar mı?

Turgay Kıran: 5+3 Uygulaması sanırım 6+0 dan daha iyidir. Türk futbolcusunun var olmasını istiyorsak daha ciddi önlemler almamız gerekir. 35 Yaş üstü yabancı şöhretler ülkesi olduk ne yazık ki.

Osman Okan: Mayıs 2011 de Galatasaray başkanlığına aday olmuştunuz, Ünal Aysal sonrasında bir kez daha Galatasaray başkanlığına aday olmayı ve sonrasında Galatasaray’ın başkanı olmayı düşünüyor musunuz? Böyle bir çalışmanız var mı?

Turgay Kıran: Ben bir Galatasaray sevdalısıyım. Kulübümün gidişatı ve istikbali için iyi olabilecek her şeyi yaparım. 90 Yılından beri yönetimlerdeyim. Aysal aday olduğu zaman kadrosuna konulan yaklaşık beş Başkan adayı vardı. Onlarla mücadele ettim ama sanıyorum ki bir daha ki seçimlerde onlarla el ele, kol kola ve hep beraber Galatasaray için mücadele vereceğiz zihniyeti. Tek adamlığa son verip, ortak akıl, ortak sevgiyi ve ortak idareyi batıya açılmış bu kulübe getireceğiz.

Evet olası bir seçimde yine adayım.

Osman Okan: 2014 Dünya Kupası devam ediyor. İspanya, Portekiz, İngiltere, İtalya gibi takımlar kupanın dışında kaldı. Siz kimi favori görüyorsunuz yada gönlünüzden geçen bir takım var mı şampiyonluk için?

Turgay Kıran: Dünya Kupasını buruk bir heyecanla izliyorum. Kesinlikle olmamız gerekirdi. Bugünkü, yani Terim’in milli ekibi çok can yakardı Brezilya da. Çok sürprizler görüyoruz ancak şampiyonu bilmek çok zor. Gönlümde şöhretlerin olmadığı, mütevazi yapılarıyla giden Kolombiya var, ardından da Fransa.

Osman Okan: Siz hem bir spor adamı, hem de bir turizmci olarak Gelibolu’nun bu iki konuda ileriye gitmesi için bizlere ne gibi önerilerde bulunursunuz?

Turgay Kıran: Sevgili Osman. Tüm içtenliğimle sorularına yanıt vermeye çalıştım. Umarım Gelibolu da hep beraber bir akşam yemeği yer, sohbet ederiz. Bu konuları orada konuşuruz. Tüm Gelibolu’lu kardeşlerime sevgi ve saygılarımı yolluyorum.

Osman Okan: Bundan sonraki yaşantınızda sağlık ve başarı dolu günler dileriz, görüşmek üzere.

(Eski Site Okunma Sayısı: 40557)