Gelibolu Turizm Kenti Olabilir mi?

Yazımın başlığında yer alan sorunun cevabı evet olabilir mi?

Gelibolu gerçekten de bir turizm kenti olabilir mi?

Gelibolu dünyaca tanınan ismi ile, tarihi ile, savaşları ile, Türkler tarafından Anadolu’dan Avrupa’ya geçilen ve feth edilen ilk kara parçası olmasıyla, tarihte isim yapmış ünlü isimlerin mezarlarını barındıran bir kent olarak olmasıyla, tarihi yapılarıyla, doğasıyla, deniziyle, coğrafyasıyla, sahilleriyle çok popüler gibi görünebilir ama gerçekten de öyle mi?

Gelibolu’yu turizm kenti yapmak için, Gelibolu’yu geçmişten bu güne kadar yönetenler tarafından neler yapıldı, neler yapılmadı?

Gelibolu önce bir konuda kesin karar vermeli, turizm kenti mi olmalı, öğrenci kenti mi olmalı, sanayi kenti mi olmalı, yada şimdiye kadar süre gelen balıkçılık, çiftçilik ve bitmek üzere olan hayvancılık kenti mi olmalı?

Görünen o ki, turizm kenti olmak oldukça zor gibi görünüyor, geçmişte Gelibolu’nun daha iyi tanıtılması için dünyaca bilinen ismi de kullanılarak bazı çalışmalar yapıldı. Bunların belki de en belirgin olanı ilki 1976 yılında yapılan ve sonrasında sayısı 19’a ulaşan Sardalya Festivali’ydi.

Her ne kadar ismin başında Uluslararası yazsa da daha çok yerli turizm için yapılan festival sadece üç beş günlük kısa süreli konaklamalar dışında kalıcılık olarak pek işe yaramadı desem yalan olmaz. Geleneksel hale getirilen ama son yıllarda yeniden kesintilere uğrayan Uluslararası Gelibolu
Altın Sardalya Kültür ve Sanat Festivali kent merkezimizin bir kaç gün hareketlenmesi dışında kalıcı bir turizm hareketi olamadı bir türlü.

Turizm deyince bunu sadece yaz turizmi olarak görmemek gerekir tabii ama nedense ne yaz turizminde ne de kültür ve diğerlerinde istenilen yere, arzu ettiğimiz noktaya bir türlü ulaşamıyoruz. Geleneksel dediğimiz festivalde bile ilk akla gelen hangi sanatçılar gelecek sorusu olunca varın gerisini siz düşünün.

Hele ki son yıllarda Gelibolu’nun yaz turizmine de darbe vuran altyapı çalışmaları nedeniyle kent merkezindeki sahillerimizin neredeyse yüzde doksanlık kısmının toz toprak içinde olması, konaklayacak alanların azlığı turizm kendi olma sevdasından hızla uzaklaşmamıza neden oluyor.

Durum onu gösteriyor ki Gelibolu turizmden beklediğini en azından yakın zamanda alamayacak gibi, bunun yanında az da olsa bu uğurda hizmeti dokunan Hamzakoy daki işletmelerinde kapanmış olması bu yaz iyice sıkıntı yaratacaktır.

Gelibolu’nun zaten iş sahası olarak büyük sıkıntıları varken bir de bu işletmelerin her hangi bir sebepten dolayı kapanmış olmaları hem iş kaybı olarak hemde hizmet alımı olarak kentimizi olumsuz etkileyecektir.

Gelelim yazımın başlığına sizce Gelibolu turizm kenti olabilir mi?

Olursa nasıl olur, neler yapmak gerekir, olmazsa neden olmaz?

(Eski site okunma sayıları – 988)