Çanakkale amatör liglerinde 2013-2014 sezonu başlamadan yazmıştım ve şimdi bir kez daha Geliboluspor yazmak istedim. Geliboluspor sezon öncesi zor günler geçirmişti, hatta yönetim bunalımından dolayı bir hayli yıpranmıştı. Bunu Geliboluspor’u..
Çanakkale amatör liglerinde 2013-2014 sezonu başlamadan yazmıştım ve şimdi bir kez daha Geliboluspor yazmak istedim.
Geliboluspor sezon öncesi zor günler geçirmişti, hatta yönetim bunalımından dolayı bir hayli yıpranmıştı. Bunu Geliboluspor’u az çok takip eden herkes biliyor zaten.
Arada yaşanan sıkıntıları daha doğrusu yönetimsel manada yaşanan olumsuzlukları yeniden yazmama gerek yok, hem nasılsa Başkan İsmail Öztürk’te yeniden takımının maçlarına gelmeye başladı.
Geliboluspor’un sezon öncesi oluşturduğu kadro ve oynadığı hazırlık maçlarıyla ilgili düşüncelerim ise değişmedi. Takımda 5-6 belki zorlamayla 7 futbolcu ideal 11 de oynayabilecek kapasitede diye düşünüyordum, bu tespitim süper ligin başlaması ile birlikte bazı maçlarda 8-9 futbolcuya çıktı ama inişli çıkışlı grafikler nedeniyle takımın en az 2-3 ilk 11 futbolcusu takviye etmesi gerekebilir. Ama şunu da inkar etmemek gerekir ki Ersoy Öz’ün takımı her maç üzerine koyarak gidiyor, sezon öncesi zayıf diye yazdığım fizik kondisyon sorunu da oynanan maçlarla birlikte zaman zaman ortadan kalkıyor.
Bana göre takımda bir özgüven gelgiti var. Bu özgüven ve tecrübe olayı genelde tüm maçlarda oyun içerisinde kendini sıkça gösteriyor. Örneğin 2-0 geriye düşüyorlar maçı çeviriyorlar, 2-0 öne geçiyorlar skoru koruyamıyorlar. Bu konuda hala eksikler var ve zaman içerisinde yoluna girecektir.
Bu takım sezon öncesi feda denilerek oluşturuldu, sezon öncesi geçen sezonki kadrodan birkaç takviye oldu, kiminle konuşsam ağızlarından ilk çıkan kelime mütevazi bir kadro kuruldu oldu ama bu takımın mütevaziliği kalmadı, sahaya çıkıyorlar ve takır takır oynuyorlar, sezon başlamadan önce yazdığım makalede Ersoy Öz’ün talebeleri çok pas yapmaya çalışan, oyunu kanatlara taşıyan, oyunu açan bir oyun tarzı benimsiyor demiştim, son maçlarda görülüyor ki takım elde ettiği öz güvenle bu pas olayını her geçen gün geliştiriyor ve geliştirmeli de.
Unutulmamalı ki maçlar kazanılır veya kaybedilir ama ortaya konan futbol ve mücadele hep akıllarda kalır, futbolcunun ilk görevi iyi futbol oynamaktır, sahaya yansıyan futbol hem izleyenlere hem de sahada mücadele eden futbolcuya zevk vermelidir. Benim tespitim bu yolda Geliboluspor’un hayli yol aldığı şeklinde.
Peki futbol sadece sahada oynanan bir oyun mu, tabii ki değil. Futbolun sahaya yansıması için öncelikle gerekli şartların yerine getirilmesi gerekli. Geliboluspor maddi olarak sıkıntılar yaşıyor ve bunları en kısa sürede bertaraf etmeli ki ileriye daha net bakabilsin. Günümüzde maddi sıkıntısı olmayan amatör kulüp yoktur ama ilimiz geneline bakıldığında Biga ve Çan örnekleri ile Geliboluspor’u kıyaslamak abes kaçar.
Geliboluspor’un sezon öncesi bunalımlı hali futbol takımının gösterdiği direnç ile camianın elele vermesi açısından bir motivasyon olsa da bunun maddiyata dönüşmesi açısından herkesin, tüm ilçenin de elele vermesi gerekir.
Maddi açıdan birazda olsa rahatlaması gereken Geliboluspor’da, yönetime dışarıdan destek veren eski yöneticiler Gürbüz Özen, Yusuf Taşkan ve Doğan Cabaş’ın, mevcut yönetim kurulundan da Arif Çan ve İsmail Çalışkan’ın uğraşları ile en önemlisi de her ne kadar adı geçmese de Gelibolu Kaymakamı Namık Kemal Nazlı’nın çabaları ile bir takım bağışlar yapıldı.
Şuana kadar Gelibolu Tersanesi, Ayyıldız İnşaat, Engin İnşaat, Hedef İnşaat, TSO Başkanı İbrahim Özen, Eligül İnşaat ve yine inşaatçı Salih Koç Geliboluspor’a destek olmak adına öncülük ettiler.
Öncülük dedim çünkü yapılan yardımlar bu kadarla kalmamalı, Gelibolu’da iş yapan diğer iş adamları neredeler? Örneğin belediye başkanı Mustafa Özacar’ın Özacar İnşaatı destek olmayacak mı? Eski belediye başkanı Cihat Bingöl sporu seven, özellikle Geliboluspor’un 3.Lig macerasının yaşandığı yıllarda ve sonrasında sürekli maçlara gelen bir kişi olarak bu yardımlara bir omuz vermeyecek mi? Yine Gelibolu’nun bağrından çıkmış olan Miller Ticaret, Petrol Ofisi yani Mildonlar suskun mu kalacak? Tabaklar Petrol yapılan yardımları görmezden mi gelecek, bende şu işe bir el atayım demeyecek mi? Recep Omaç’ın Yaşam İnşaatı sessiz mi kalacak? Yaklaşan seçimlerin belediye başkan adayları, il genel meclisi adayları, belediye meclisi adayları neredeler peki? Gelibolu’lu İş adamlarımızdan örneğin Osman Arabacıbaşı nerede? Sporun değişik branşlarında sponsorluk yapan, spora destek olan Bankalar nerede? Denizbank, Halkbank, Vakıfbank, Ziraat Bankası, Türk Telekom neden amatör spora destek olmaz? Kargolar bu işe neden girmiyor, Aras olsun, Yurtiçi olsun, Mng olsun, Sürat olsun? Marketler neden yardımcı olmuyorlar, oysa bir sürü reklam harcamaları var? Şuan da aklıma gelmeyen daha niceleri vardır mutlaka karınca kararınca destek verebilecek.
Sayın Kaymakamımız başta olmak üzere spora destek verenleri kutluyor, şuana kadar bu işin içinde olmayanlara da haydi diyorum, sizde bir atılım içinde olun. Şunu da hatırlatmakta fayda var tabii ki gücü olanlara, imkanı olanlara sözüm.
2014 Yılı ülkemiz için, insanlarımız için, dilerim ki güzel geçsin…
(Eski site okunma sayısı – 1455)
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.