Kepez Özgür Kadın Dayanışma’dan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla bir açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı haftasına girdiğimiz bu günlerde, Kepez Özgür..
Kepez Özgür Kadın Dayanışma’dan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla bir açıklama yapıldı.
Yapılan açıklamada; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı haftasına girdiğimiz bu günlerde, Kepez Özgür Kadın Dayanışma olarak bizler de geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın yanında yer aldık.
Kepez Özgür Kadın Dayanışma: “Bu Bayramı Kutlarken, Gözümüzü Gerçeklerden Kaçırmıyoruz!”
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı haftasına girdiğimiz bu günlerde, Kepez Özgür Kadın Dayanışma olarak bizler de geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın yanında yer aldık. Kepez Belediyesi tarafından düzenlenen 23 Nisan Şenliği kapsamında çocukların eğlenmesi, gülmesi ve yaratıcı yönlerini keşfetmeleri amacıyla taş boyama ve bez üzerine boyama etkinlikleri gerçekleştirdik. Tüm günümüzü çocuklara ayırdık; onlarla güldük, oynadık, umutlandık. Ancak çocuklar için gerçek bir bayramın sadece oyunla, süslemeyle değil; haklarıyla ve güvenle yaşadıkları bir yaşamla mümkün olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
Çocuklara adanmış bu özel hafta vesilesiyle, Türkiye’nin 9 Eylül 1994 tarihinde taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin dört temel ilkesini yeniden kamuoyuna hatırlatma ihtiyacı duyuyoruz:
Ayrım gözetmeme (Madde 2)
Çocuğun yüksek yararı (Madde 3)
Yaşama ve gelişme hakkı (Madde 6)
Katılım hakkı (Madde 12)
Ancak bu hakların ülkemizde yalnızca kağıt üzerinde kaldığı, rakamlarla da acı şekilde sabittir.
Çocuk İşçiliği Artıyor, Ölümler Kronikleşiyor
TÜİK verilerine göre 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı 2022’de %18,7 iken, 2023’te %22,1’e yükselmiştir. Erkek çocuklarda bu oran %32,2’ye kadar çıkmakta, kız çocuklarında ise %11,5 seviyesindedir. Yani ülkemizde her beş çocuktan biri çalışmak zorunda bırakılmaktadır. Üstelik bu oranlara kayıt dışı istihdam edilen çocuklar dahil değildir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’ne göre yalnızca 2023-2024 eğitim yılında en az 66 çocuk işçi hayatını kaybetmiştir. Son 11 yılda ölen çocuk işçi sayısı ise 695’tir.
Eğitim Politikaları Çocukları Sistem Dışına İtiyor
2012 yılında uygulamaya sokulan 4+4+4 sistemiyle birlikte çocukların zorunlu örgün eğitimi fiilen dört yıla düşürülmüştür. Bu politika özellikle dezavantajlı bölgelerdeki kız çocuklarının eğitimden kopmasına, açık öğretime yönlendirilmesine ve çocuk işçiliğinde büyük artışa yol açmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre: İlkokul çağında okullaşma oranı 2012’de % 98,86 iken 2020’de %93,23’e gerilemiştir.
Ortaokulda bu oran % 88,85’e düşmüştür.
Lise döneminde 262 bin 365 çocuk açık öğretime geçmek zorunda kalmıştır.
Bu veriler, eğitimden kopan çocukların artan suç oranlarıyla da paralellik göstermektedir.
Suça Sürüklenen Çocuklar ve Akran Zorbalığı Çocukların Suça Sürüklenme Nedenleri Arasında:
Derinleşen yoksulluk
Eğitimden uzaklaşma
Aile içi şiddet ve ilgisizlik
Güvencesiz yaşam koşulları
Şiddeti “güç” sanan medya ve rol modelleri sıralanabilir.
2024 yılının ilk 11 ayında okullarda siber, fiziksel, sözel, duygusal ve cinsel akran zorbalığı yaşayan 185 bin 899 çocuk rehberlik hizmetlerine yönlendirilmiştir.
Taciz, Tecavüz, Ölüm… Gerçekler Karşımızda
Kamuoyuna yansıyan çocuk istismarı ve cinayetleri artık bireysel sapmalar değil, sistematik çöküşün sonuçlarıdır:
26 Nisan 2024: SGK’dan para alabilmek için bebek ölümlerine neden olan “Yeni Doğan Çetesi” davasında 22 zanlı tutuklandı.
12 Haziran 2024: İzmir Narlıdere’de 13 yaşındaki çocuk çok sayıda kişinin istismarına uğradı.
7 Ekim 2024: Tekirdağ’da 2 yaşındaki Sıla bebek cinsel istismar ve darp sonucu hayatını kaybetti.
2 Aralık 2024: 14 yaşındaki bir çocuk kaçırılıp istismar edildikten sonra tabancayla vurularak öldürüldü.
24 Ocak 2025: Kadıköy’de 15 yaşındaki çocuklar tarafından bıçaklanan Mattia Ahmet Minguzzi hayatını kaybetti.
Son 15 günde gerekli önlemler alınmadığı için 4 çocuk daha hayatını kaybetti. Bunlara “çırak” diyoruz, ama onlar çocuk.
Geleceği Harcayan Anlayışa Tepki
Bir yandan çocuklara bir öğün ücretsiz yemek, parasız kreş ve nitelikli eğitim çok görülürken, diğer yandan Somali’ye 30 milyon dolar, Arnavutluk’a 42 milyon dolar, Afganistan’a 80 milyon dolar, Kırgızistan’a 62 milyon dolar ve Ukrayna’ya 200 milyon TL hibeler verilmektedir.
Vergi aflarıyla şirketler korunurken, halkın çocuklarına reva görülen şey fırsat eşitsizliği ve suskunluktur.
Sessiz Kalmak Suç Ortağı Olmaktır
Çocuk istismarlarının büyük bölümü aile içinde yaşanıyor ve gizleniyor. Sağlıklı veri yok, kamusal irade zayıf, denetim neredeyse yok denecek kadar az. Ancak:
“Her çocuk, oynamayı, öğrenmeyi, hayal kurmayı hak eder.”
Kepez Özgür Kadın Dayanışma olarak çağrımız nettir:
Çocuk işçiliğiyle mücadele edilmeli,
Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalı,
Ailelere sosyal destek sunulmalı,
Kayıt dışı istihdam ağır şekilde cezalandırılmalı,
Çocuk haklarına aykırı davranan tüm kişi ve kurumlara karşı devlet ve toplum birlikte hareket etmelidir.
Son sözümüz:
“Her çocuk eşit doğmalı, eşit yaşam koşullarına kavuşmalı. Bunu sağlayacak olan biz yetişkinleriz. Gerçek bir 23 Nisan, ancak çocukların haklarının tam olarak tanındığı bir ülkede anlamlıdır.”
Kepez Özgür Kadın Dayanışma olarak, çocukların haklarına kavuştuğu, istismardan, yoksulluktan ve eşitsizlikten uzak bir ülke dileğiyle tüm çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyoruz.
#Çanakkale #Kepez #ÖzgürKadınDayanışma #Gelibolu #23Nisan #ÇocukBayramı