Kim Bu Dangalaklar?

AKP Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, “2023 Çanakkale’ye dünyanın en büyük köprüsünü yapanlar ile köprüyü sadece polemik konusu yapıp oradan bizi denize dökeceğini düşünen dangalakların seçimi olacak” dedi.

Bu söylemlerine göre Bülent Turan, muhalefet partilerini ve 1915 Çanakkale Köprüsü konusunda olumsuz düşünceye sahip olan, ihalesini eleştiren, maliyetini sorgulayan, geçiş ücretlerinden memnun olmayan herkese DANGALAK diyor…

Peki DANGALAK ne demek?

Türk Dil Kurumuna göre DANGALAK, “Akılsız, düşüncesiz kimse” demek.

Yine Türk Dil Kurumuna göre APTAL, “Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak, alık salık” demek.

Türk Dil Kurumuna göre DANGALAK ile APTAL sözcükleri arasında benzer bir nokta var. APTAL “zekası pek gelişmemiş, zeka yoksunu”, DANGALAK ise “akılsız, düşüncesiz kimse”… Her ikisinin ortak noktası “aklı yetmeyen, düşünemeyen, zekası yetersiz” demek oluyor ki, bu sözler kendisi gibi düşünmeyenlere bir hakaret değil midir?

Hiç bir siyasi partiye üye olmayan ve olmayı düşünmeyen ben, Çanakkale köprüsünün çok uzun yıllardan bu yana bir ihtiyaç olduğunu düşünenlerdenim, köprü gerekli miydi? Evet bence gerekliydi. Köprü iyi bir yatırım mı? Evet bence iyi bir yatırım. Ama köprünün maliyetine ve geçiş ücretine ben de karşıyım. Yap-İşlet-Devret modeli ile yapılan 1915 Çanakkale Köprüsünün maliyeti yine bu milletin cebinden, alın terinden, emeğinden kesilen vergilerden çıkacak sonuç olarak öyle değil mi?

Şimdi bu durumda köprüyü polemik konusu yapan, ihalesini eleştiren, maliyetini sorgulayan, geçiş ücretlerinden memnun olmayan herkes DANGALAK mı oluyor?

“2023 Çanakkale’ye dünyanın en büyük köprüsünü yapanlar ile köprüyü sadece polemik konusu yapıp oradan bizi denize dökeceğini düşünen dangalakların seçimi olacak” diyor ya Bülent Turan, ben de soruyorum, “dünyanın en büyük köprüsünü” kim yaptı?

Cevabı doğal olarak parasını kim verecekse o yaptı olur, yani Türk Milleti Türk Devleti yaptı iktidar partisi de buna vesile oldu. Sonuçta siyasi partiler ve yöneticileri bu ülkeye hizmet için seçildiğine göre köprü vb hizmetleri yapmakta onların görevi değil midir?

Köprüyü polemik konusu yapıp denize dökmekten kim söz ediyorsa muhatap onlar olmalıyken, köprü konusunda olumsuz düşünceleri olan herkesi aynı kefeye koymak hiç doğru değil. Sizlerde bu ülkenin vatandaşı değil misiniz, sizlerde bu ülkede vergi vermiyor musunuz, sizlerde bu ülkede askerlik yapmadınız mı, sizlerde bu ülkeye hizmet etmiyor musunuz, sizlerde bu ülkeye hizmet etmek için siyasete girmediniz mi? Sizler, bizler, onlar, bunlar, şunlar, ötekiler, berikiler diyerek bu ülkenin insanını bölmek doğru bir davranış biçimi mi?

Bu konu gündeme geldiğine göre 2023 seçimlerinde iktidar partisi tarafından propaganda malzemesi olarak 1915 Çanakkale Köprüsü üzerinden bir politika yürütülecek demektir. “Dünyanın en büyük köprüsünü biz yaptık” diyecekler. Muhaliflerde ihalesini, garantisini ve geçiş ücretlerini ortaya koyacak ve yine gereksiz bir çekişme kutuplaşma ortaya çıkacak.

Siyaset benim işim değil ama Bülent Turan’ın onun gibi düşünmeyenlere yönelik DANGALAK sözcüğünü kullanması ve genelleştirmesi hiç hoş değil. Milletvekili millet tarafından TBMM’de kendisini temsil etsin diye seçilen temsilcilerdir, hakaret etsin diye değil.

Son olarak 1915 Çanakkale Köprüsü konusunda bir öneride bulunayım, 1915 Çanakkale Köprüsü madem ki Yap-İşlet-Devret modeli ile yapıldı ve hangi hesaba göre günlük 45 bin araç geçiş garantisi verildi bilemiyorum ama sonuç olarak geçmeyen araçların parasını da hükümet hazineden verecek, hazinede toplanan paralarda bu milletin vergilerinden toplanan paralar ki köprüden de günlük 45 bin araç geçmesi hiç bir zaman mümkün değil, o zaman köprü geçişi ücretsiz yapılsın ve herkes verdiği vergilerin karşılığında bu hizmetten faydalansın. Hizmet böyle olur, millete DANGALAK demekle olmaz.