Tebrik ederim… Kazandın… Ve tabi ki, layığını da buldun Kardeşim! Neden layığını buldun? Çünkü vatandaşlığın işportaya çıkarıldı ve beş paraya satıldı, ama sen sesini çıkarmadın! Yıllardır toprakların ve konutların peşkeş..
Tebrik ederim…
Kazandın…
Ve tabi ki, layığını da buldun Kardeşim!
Neden layığını buldun?
Çünkü vatandaşlığın işportaya çıkarıldı ve beş paraya satıldı, ama sen sesini çıkarmadın!
Yıllardır toprakların ve konutların peşkeş çekilircesine yabancılara satıldı! Sen sesini çıkarmadın!
Ne idüğü belirsiz milyonlarca mülteci ülkeni istila etti ama sen bu sessiz istilaya hiç sesini çıkarmadın!
Türkçe’nin “T”sinden bile haberi olmayan embesillere şakır şakır vatandaşlık verildi! Fakat sen aynı bir angut gibi sustun!
Sonunda olan oldu!
Ülkeyi kimin ve nasıl yöneteceğine sen değil, işte bu embesiller karar verdi!
İşte sen onun için layığını buldun.
Geçmiş olsun…
Artık sen; soğan pahalı, patates fahiş fiyata, kirayı ödeyemiyorum, faturalara yetemiyorum falan diyemezsin.
Patatesi soğanı yer misin, yemez misin, kiranı faturalarını öder misin ödeyemez misin ben orasını bilemem.
Ben aslında şimdiye kadar sadece senin derdinle dertlenmiştim.
Boşmuş!
Vay efendim mazot şu olmuş, gübre bu olmuş, tohum alıp başını gitmiş, tarlanı ekemiyorsun, eksen biçemiyorsun, biçsen para etmiyor!
Valla artık beni hiç ilgilendirmiyor!
Çünkü sen layığını buldun kardeşim.
Artık yemeklerini kıymasız yapmaya alışmalı, eti ve mangalı da unutmalısın. Çünkü sana bakıyor ve görüyorum ki, sen aç falan değil tam tersine toksun. Çünkü görüyorum ki senin karnını partizanlık doyuruyormuş.
Sen vatansever bir vatandaşsın, vatan tehlikedeyse canını bile esirgemezsin ve devlet malını aynı göz bebeğin gibi korursun ya…
O Katar’a peşkeş çekilen Tank ve Palet Fabrikası vardı ya, O artık yok, çünkü bundan sonra hiç senin olmayacak! Haa bil diye söylüyorum, o Tank Palet’in satılmasına sebep olan o 50 milyon dolar var ya, o şimdi İstanbul’un gözde bir semtinde sadece bir villa parası…
Çünkü sen layığını buldun.
O kapanan şeker fabrikaları var ya, artık hiçbiri bir daha açılmayacak!
Ve şeker de hiç ucuzlamayacak. Çare yok, çayını şekersiz içmeye, tatlıyı ise bayramdan bayrama yemeye alışacaksın!
Çünkü sen layığını buldun kardeşim.
Hani iktidarın başındaki tek adamı bir patatese ve bir soğana kurban etmedin ya… Yahu sen farkında mısın? Sen kendi geleceğini, daha da acısı, çocuklarının geleceğini kurban ettin be kardeşim!
Bilirim senin için vatan toprağı kutsaldır. Canın ve kanın pahasına bile olsa bir karışını bile düşmana vermezsin. Lakin sana hatırlatmak isterim ki, 2004 yılından bu yana Yunan’a işgal ettirilen ve ayrıca Lozan’a aykırı olarak silahlandırılan Ege’deki adalarımız var ya? İşte o adalar artık hiç senin olmayacak. Yunan ise o adalardan senin turizm gelirinin toplamı kadar gelir elde etmeye ve suyun karşısından sana sırıtarak bakmaya devam edecek!
O korkakça kaçırılan Süleyman Şah Türbesi vardı ya…
İşte o Türbe, bundan sonra eski yerine hiç gitmeyecek.
Niye yazdım?
Hani sen Osmanlı torunusun ya bil istedim.
Ama neyse ki, seçimi sen kazandın, keyfine de diyecek yok. Ne diyeyim, seni tebrik ederim, çünkü sen layığını buldun kardeşim.
Artık, çocuğuma süt veremiyorum, altına bez, ayağına ayakkabı, üzerine elbise alamıyorum diyemezsin. Hoş desen de beni çok ilgilendirmeyecek.
Çünkü sen layığını buldun kardeşim.
Bak kardeşim, ne olur “kirayı ödeyemiyorum” deme, “evler çok pahalı alamıyorum, kötü bir arabam bile yok binemiyorum, artık bu şehirde tutunamıyorum” falan deme.
Çünkü sen layığını buldun kardeşim.
Artık bir gün, ters bir yanına gelip de Hizbullahçı kankaların tarafından domuz bağıyla bağlanıp, canlı canlı betona gömülürsen şikâyet etmeyeceksin!
Çünkü sen layığını buldun kardeşim.
Yıllardır hakları bir türlü verilmeyen astsubay meslektaşım, ihdas edildiği günden beri adam yerine konulmayan uzman çavuş kardeşim; sen daha adam yerine konulmayı çook beklersin. Haklarının verilmesini, kadroyu, sosyal tesisleri, hakkı, hukuku ve adaleti daha çok beklersin. Çünkü şimdiye kadar çok şikâyet ettin ama ne yazık ki, değişim için yeterince çaba göstermedin.
Hak etmemiş olsan da, sen de layığını buldun kardeşim.
Hani milliyetçi geçiniyorsun ya… Ama bak Sinan Ateş’i kahpece vurdular ve faili hala meçhul!
Farkında mısın bilmem, ama senin hiç gıkın bile çıkmadı ya! Bir gün seni de veya senin yavrularını da böyle kahpece vururlarsa sizin failleriniz de meçhul kalacak!
Çünkü sen layığını buldun kardeşim.
Düşün…
Askeri hastaneleri kim kapattı?
Senin oy verdiklerin, senin gönül verdiklerin…
Peki, darbe girişimini doktorlarla hemşireler mi yapmıştı?
Hayır.
Ama ben bu hastaneler kapatılıyor diye yırtınırken, senin her nedense hiç gıkın bile çıkmadı!
Askeri hastaneler, askeri sağlık ve tahliye sistemi olmadığı için kaç Ali’yi, kaç Mehmet’i, kaç Sinan’ı kan kaybından kaybettik biliyor musun?
Tabi ki, hayır!
Çünkü sen detaylara takılmıyorsun. Takılma kardeşim, hiç bakma, (asla istemem) ama eğer bir gün senin evladın da kan kaybından hayatını kaybedip de cansız bedeni kapına getirilirse lütfen hiç yırtınma!
Çünkü bunu sen istedin, bu durumu sen destekledin ve sen layığını buldun kardeşim.
Artık sen koyunsun, senin tam yetkiyle seçtiklerin de senin çobanın… Ne fikir üret, ne düşün, çobanın senin için neyi uygun gördüyse öp de başına koy, gerisi neyine? Çünkü sen layığını buldun kardeşim.
Depremzede kardeşim; ister inan ister inanma, vallahi de kalbim hala seninle atıyor ve yüreğim de seninle birlikte yanıyor. Allah bir daha hiçbirimize göstermesin. Bu acılı ve bu kara dönemi, ne olursa olsun birlikte aşacağız. Giden canlarımızı hiçbir zaman geri getiremeyeceğiz. Fakat depremde kaybettiğin ne varsa dilerim ki çok daha iyilerini en kısa zamanda ve fazlasıyla yerine koyarsın.
Fakat sen, sana yıkılan evinin yenisini beş kuruş para almadan vereceğim diyeni değil, seni tam 20 yıl borçlandıracağım diyeni seçtin.
Çadır ve kan satanları seçtin.
Seni üç gün boyunca yıkıntıların altında çaresiz bırakanları seçtin.
Onun için sana başkaca bir şey demeyeceğim, seçimin hayırlı olsun kardeşim.
Çok güzel bir ülken var ya, hani üç tarafı denizlerle çevrili, birbirinden güzel plajlar ve cennetten bir köşe gibi koylar…
İşte o koylara ve plajlara sen sadece uzaktan bakarken, senin adına ülkenin nasıl yönetileceğine karar veren o yabancı kökenli embesiller var ya… İşte ülkendeki bütün güzelliklerin tadını sen değil, o embesiller çıkaracak!
Bırak artık sahil şehirlerinden bir ev almayı, hele ki deniz kenarındaki bir yazlıkta oturmayı unut!
Çünkü senin yerine Suriyelisi, Afganlısı, Rus’u, Ukraynalısı, Alman’ı ve İngiliz’i oturacaklar. Hem beş paraya satılan vatandaşlığını, hem de nerede güzel bir yerde iyi bir malın varsa basacaklar parayı ve hepsini alacaklar!
Sen mi?
Sen ya hizmetçi olacaksın, ya da sürgün!!!
Çünkü sen layığını buldun kardeşim.
Unutma, bundan sonra ne bu ucube partili tek adam rejimi değişecek, ne de Suriyeliler geriye gidecek. Senin çocuğunun gireceği okula ve işe onlar girecekler! Senin ulaşamadığın birçok nimete onlar beleşe sahip olacaklar. Artık asli unsur onlar, hor görülen ise sen olacaksın.
Çünkü sen layığını buldun kardeşim.
Sen sözde sağlam milliyetçisin ya… Unut onu kardeşim. Çünkü senin milliyetçiliğin bundan sonra da ayaklar altına alınmaya devam edilecek ve adeta paspas edilecek. “T.C.”yi de, “Andımız”ı da, Atatürk’ü de mumla arayacaksın!
Çünkü sen layığını buldun kardeşim.
Haa bundan sonra, çağ atladığımız hastanelerde bir ay, iki ay, 3-5 ay sonrasına verilecek randevulara da alışacaksın. Şu bölümün uzman doktoru yok, bu bölümün teknisyeni eksik diye itiraz etmeyeceksin. Tedavi olamazsan dişini sıkacaksın, ilaç fiyatları pahalı, şu ilaç yok bu ilaç yok demeyeceksin. Randevun gelinceye kadar dayanamayıp ölürsen de tasa etme, seni İslami esaslara göre ve özenle gömecekler!
Çünkü sen, hekimlerimize “Giderlerse gitsinler!” diyenlere destek verdin! Yani sen layığını buldun kardeşim.
Hani o TOGG var ya… Milli ve yerli otomobilimiz diye çok sevindiğin ve seçim propagandası olarak merkezi yerlerde sergilenirken inceleyip çok beğendiğin ve boy boy fotoğraflar çektirip sosyal medyada gururla paylaştığın o TOGG var ya…
Sen işçi, sen memur ve sen dar gelirli kardeşim, işte sen o (en ucuzu bir milyona gelen) TOGG’u falan unut!
Unut, çünkü sen onu hiçbir zaman alamayacaksın. Oy’un çoğunu sen vermiş olmana rağmen, TOGG’a binmek zengine, uzaktan bakıp iç geçirmek de sana düşecek!
Ne diyeyim? Sen layığını buldun kardeşim.
Bir de o gurur duyduğun köprüler, tüneller, yollar ve havalimanları var ya…
İşte sen o yolları, köprü ve tünelleri, belki ara sıra ve bedelini de tuzluca ödeyerek kullanabileceksin. Ama uçmayı unut be kardeşim!
Çünkü senin kanatlarını o oy verdiklerin çoktan kopardı ama sen farkında bile değilsin. İşte onun için sen layığını buldun be kardeşim.
Altın ve döviz fiyatlarını pek de takip etmediğini düşünüyorum. Çünkü takip ediyor olsaydın farklı davranırdın. Düğününde toylarında sana getirilen o yarımlık ve çeyreklikler var ya, sen artık onların karşılığını altın olarak götüremeyeceksin. Götüremeyeceksin ve bunun altında hep ezilip büzülmeye devam edeceksin.
Bak Kurban Bayramı’na çok az kaldı. Bir büyük baş hayvan olmuş 100 bin lira, küçüğü çok mu ucuz? En beğenmediğin 6 bin liradan başlıyor. Hadi bakalım kurbanı nasıl keseceksin?
Lakin sana müstahak, çünkü bayramdan önce hesabına 15.000 lira yatıracağım diyeni değil, gittin paranı pul edeni, evlatlarını kul edeni ve senin paranla saraylarda gününü gün edeni seçtin!
Yani sen fazlasıyla layığını buldun kardeşim.
Devletin partileşmeye, polisin partizanlaşmaya ve gözbebeğin olan ordun yandaşlaşmaya devam edecek! Kalan birkaç fabrikan varsa onlar da kapanacak, Suriyeliler daha da artacak, sadece artmakla kalmayıp daha da azgınlaşacaklar!
Sen mi?
Sen dereye koysan sel alacak, tepeye koysan yel alacak!
Yoksulluğun ve yoksunluğun daha da artacak!
İtilecek ve kakılacaksın, ya hor görüleceksin ya da çok zor görüleceksin!
Kendi öz yurdunda garip, kendi öz vatanında yabancılaşmaya devam edeceksin!
Çünkü sen layığını buldun kardeşim.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.