Son Dakika: Çanakkale Teknopark Anadolu’da Yine Zirvede *** Biga’da Uyuşturucu Operasyonu Yapıldı *** CHP’li Güneşhan: “Deprem Bölgesinde Eğitim Büyük Sorun!” *** Gazetecilerden İl Genel Meclisi Başkanı’na Ziyaret *** 101 Anne Yüzlerce Öğrenci İle Buluştu *** WhatsApp Haber Hattı: 05437951277

Nefisin Afetleri ve Nefis Eğitimi

Bismillahirrahmanirrahim Merhaba. Saygıdeğer okurlarım; Tüm insanlığın tatlı belası nefis her kişinin içinde bulunan canana canı, bulduran, aşıka, maşuğu bulduran, Mecnuna Leylayı sevdirip aratan, ararken Mevlayı bulduran Nefis. Yunus Emre’yi diyar..

Nefisin Afetleri ve Nefis Eğitimi
Yayınlanma: 496 Okuma

Bismillahirrahmanirrahim

Merhaba. Saygıdeğer okurlarım; Tüm insanlığın tatlı belası nefis her kişinin içinde bulunan canana canı, bulduran, aşıka, maşuğu bulduran, Mecnuna Leylayı sevdirip aratan, ararken Mevlayı bulduran Nefis. Yunus Emre’yi diyar diyar gezdiren, Eyüp Peygamberi yıllarca mağarada yatıran, Yusuf Peygamberi kardeşlerine kuyuya attıran nefsimiz, başımızın tatlı belası “nefis” bizi biz yapan nefis rezilde eden, vezirde eden nefsimiz artısı olduğu kadar, eksisi de olan ve bizi üzen, tam bir terazi kefesinde oturan indiği zaman mahveden kefe yukarı çıktığında da artı olduğu halde de bizi üzen nefis her halimizi adalet terazisinde tartmayıp bizi zora sokan nefis.

Yaşam koşullarına önem vermeyen nefis, her istediğinde istediğini yapan bir şımarık çocuk, başı boş bırakırsan seni hangi çukura düşürür bilemezsin. Denge çok önemlidir ne çok doyuracaksın, nede aç bırakacaksın, ne çok gezdirip yoracaksın nede fazla dinlendireceksin, Her şeyi en ince ince ayrıntısına kadar öğretip bilgilendireceksin ki hatalarını önceden fark edelim.

Müslümanlığı öğreteceksin. Yada hangi dine mensup isen o dinin mensubu yapacaksın. Bütün kural ve kaideleri bilmelidir ki kötü olanı istemesin, korkmalı, haddini, sınırlarını bilmeli.

Hikaye =Şems Hazretleri= Bir gün yolda giderken birden çok yorulduğunu aynı zamanda da acıktığı ve özlediği yiyecekleri bir anda aklından şöyle geçirmiş. Şöyle güzel yumuşacık sıcak ekmekle güzel yemek yesem karnım doysa, sıcak su ile yıkansam, sonrada yumuşak bir döşek olsa da uyusam derken içini bir sevinç kaplamış biraz gittikten sonra içini; “nefis” lüzumundan fazla sevinç kaplayınca aklı birden ne yapıyorsun nefis uyandı, daha neler istetir bana düşüncesiyle, vazgeç gönül sen bu sevdadan demiş. Nefsinin isteklerine uymayıp bakın ne yapmış. En yakın bir ağacın dallarında uyutmuş nefsini ne kadar uyunursa artık, sadece kuru bir ekmek ne kadar doyulursa artık, az bayat su ile ne kadar kanılırsa artık. Bedenin de ki ruhundaki nefsinin hiç bir istediğini yapmamış, aklının verdiği olması gereken her ne ise lüzumlu olan bedenine ölmeyecek kadar beslemiş, gerekeni yapmış ve nefsinin verdiği zevki yaşattırmamış ve de yaşatmamış nefsine azdırmamış nefsini. Nefis ister de ister var mı bilmez yok mu anlamaz bizi zora sokar edebi öğretmezsen bilgilendirmezsen, aç bırakmazsan durduramazsın, zorda bırakmazsan seni dinlemez.

Ramazan ayı nefsin nasıl idare edileceğinin bir provasıdır. Aç kalır, susuz kalır, uykusuz kalır, yorulur ve erkenden uyur. İşte nefis böyle idare edilir, yaşasın ramazan nefis şeytana uyar şeytana uydurmamak için işte bu halleri ona yaşatmak çok çalışmak lazım çok (ibadet) lazım. İbadet; kendine ve insanlığa hizmet etmektir.

Mutasavvıflar, genellikle akıl yerine kalp kelimesini kullanırlar. Bir ruhta şehvet galip gelince nefis; ruh, iman özelliklerine sahip olunca da kalp adını alır.

Kur’an-ı Kerim’de nefis kelimesinin, değişik kullanımlarıyla birlikte üç yüze yakın yerde geçtiği görülür. Daha çoğu insan ruhunu ifade etmektedir. Ruh sözcüğü ise Kur’an da yirmi yerde ve bunların çok azı insandaki ruhu ifade ediyor.

Taha 20/41 = Ben seni kendim için seçmiştim.

Maide 5/16 = Allah, rızasını gözeteni onunla (Kur’an’la) esenlik yollarına ulaştırır; (1) onların buyruğu gereği karanlıklardan aydınlığa çıkarır. (2) ve onları doğru yola ulaştırır.

En’am 6/12 = (Onlara) “Göklerde ve yerde onlar kimindir?” diye sor (ve) (1) “Merhamet etmeyi kendi zatına yazmış olan Allah’a aittir” de! (2) Sizi, varlığında şüphe olmayan kıyamet gününde elbette toplayacaktır. Kendilerine yazık edenler var ya işte onlar inanmazlar.

Ali-İmran 3/28 = Müminler, müminleri bırakıp da kafirleri dost edinmesin!(1) Kim bunu yaparsa, artık onun Allah nezdinde hiçbir değeri yoktur. Ancak onlardan (kafirlerden gelebilecek bir tehlikeden) korunmanız başkadır. Allah kendisine karşı (gelmekten) sizi sakındırıyor. (2) Dönüş, yalnızca Allah’adır.

En’am 6/54 = Ayetlerimize inananlar sana geldiğinde onlara de ki; “Selam üzerinize olsun! (1) Rabbiniz merhamet etmeyi kendisine yazmıştır (gerekli kılmıştır).” (2) Gerçek, şu ki sizden kim bilmeyerek bir kötülük yapar, sonra ardından tevbe edip kendisini düzeltirse, O çok bağışlayandır, çok merhametlidir.

Furkan 25/3 = (Müşrikler) O’nun peşi sıra kendileri yaratılmakta olup hiç bir şey yaratamayan, ayrıca kendilerine zarar da yarar da sağlama imkanına sahip olmayan, ölüme, hayata ve ölüleri yeniden diriltmeye de güçleri yetmeyen çeşitli ilahlar edindiler.

Ra’d 13/16, Fecr 89/27, En’am 6/93, Zümer 39/42, Bakara 2/109, Al-i İmran 3/154, A’raf 7/205, Yusuf 12/77.

Kur’an-ı Kerim’de isim olarak kullanılan “nefs” kelimesinin çoğulu “enfüs” olarak kullanılır. “Nüfus” şeklindeki çoğulu ise iki ayrı yerde kullanılmıştır.

İmam Gazzali’ye Göre Nefis ve Nefis Eğitimi kitabından alınmıştır. Teşekkür ederiz.

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.