İki gündür toprak bir yandan, biz bir yandan sarsılıyoruz. Depremler yaşıyoruz Gelibolu’da yaşayan insanlar olarak manen. Ardı ardına daha çok erkendi dediğimiz bizler için değerli iki güzel insanı, arkadaşlarımızı kaybettik…
İki gündür toprak bir yandan, biz bir yandan sarsılıyoruz. Depremler yaşıyoruz Gelibolu’da yaşayan insanlar olarak manen. Ardı ardına daha çok erkendi dediğimiz bizler için değerli iki güzel insanı, arkadaşlarımızı kaybettik. Akıllı telefonlarla iletişim hızlandığından beri üzüntüyü de sevinci de anlık yaşıyoruz hepimiz. Daha doğrusu ekrana düşen her haberle şok oluyoruz.
Önce bence çok iyi bir zekaya sahip, Gelibolu’yu tanıtabilmeyi kendine görev edinmiş ,elinden geleni fazlasıyla yapmak için çırpınan GELTAG (Gelibolu’yu Tanıtma gönüllüleri) ve GDP (Gelibolu Düşünce Platformu) Kurucusu arkadaşımız Mesut Top’u kaybettik. Daha 50 yaşındaydı üstelik. Henüz onun yokluğuna alışamadan da dün akşam Gelibolu’muzun renkli siması, sakinliği ve kibarlığıyla hepimizin hayatında iz bırakan Tansel Tırmık’ı kaybettik.
Birbirinden değerli iki iyi insan geçti bu dünyadan. Onlar bu memleket için bir değerdi. Mesut tam bir matematik zekasına sahip yeniliklere ve projelere açık bir insandı. Tansel ise,1986 yılında açtığı Mola kafe ile o dönemin gençleri olan bizlerin ve bizden sonraki neslin sırlarına vakıf olmuş, en güzel en anlamlı hallerimize tanıklık etmiş arkadaşımızdı. Gelibolu’muzun ilk kafe işletmecisiydi. Büyükten küçüğe herkese saygılı ve bol esprili naif bir insandı.
Mola kafe açıldığı yıllarda, annelerimizin babalarımızın bizleri göndermemek için sık sık ikaz ettiği, ancak bizlerin de arkadaşlarımızla sosyalleşebildiğimiz tek yerdi.
İlk mekanı kara kaldırımda merdivenle inilen küçük ama şirin bir yerdi. Duvarlarında dar uzun aynalar vardı. Kafanızı çevirmeden oturduğunuz yerden kimlerin gelip gittiğini görebilirdiniz mekana. Tansel o zamanlar bizim için Tansel ağabeydi. Bizden büyüktü ve o dönemlerde sizden büyük insanlara abla yada ağabey olarak hitap ederdiniz. Özellikle hafta sonları Cuma günleri okuldan çıktığımız gibi soluğu Mola’da alırdık. Kimi okul arkadaşlarıyla takılır, kimi bir çay içmeye uğrar, kimi geleceğini şekillendireceği insanla buluşurdu. Ama kimse kimseye yan gözle bakmaz ,hiç hır gür de çıkmaz, kahkahalar hatta gözyaşları o mekanda seneler geçse de asılı kalırdı. Pek çoğumuz o yıllarda Mola Kafe sayesinde hamburgerle tanıştık. Birbirinden güzel lezzetli pastalar pudingler damak tadımızı geliştirdi. Annesi Rahmetli Remziye teyzenin anaç halleri, Yaşar amca’nın ağırlığı ve Tansel’in tatlı sohbeti bizim o yıllarda derslerden çok da bunaldığımız dönemde bir an bile olsa kaçamak yapabildiğimiz en güzel anlar olarak dimağımızda kaldı.
Gençliğimize tanıklık eden bir dönem Tansel’le birlikte kapandı. Herkesin hatıralarında yer etmiş, belki bir kaç fotoğraf karesiyle ölümsüzleşen anılarımızda daima yer almaya devam edecek. Kim bilebilir ki, O sessiz ve sakin duran tavrı belki de içinde kopan fırtınalara kamuflaj oldu hep. Yüzünden tebessümü hiç eksik olmadan hem de..
İyi ki yaşamımıza renk kattınız, iyi ki hatıralarımızın bir yerinde var oldunuz arkadaşlar. Sizi hep güzel anacağız ardınızdan. Güle güle bu memlekete katma değer katan güzel insanlar, sizi hiç unutmayacağız..
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.