Somali’ye 30 milyon dolar, yardım mı, fidye mi? Ağaçlarımız, ormanlarımız, canlarımız ve yüreklerimiz yandı! Hala daha yanıyor! “Uçak, uçak!” diye feryat ettik, ama uçak yoktu! Bir haftayı aşkın bir süredir,..
Somali’ye 30 milyon dolar, yardım mı, fidye mi?
Ağaçlarımız, ormanlarımız, canlarımız ve yüreklerimiz yandı!
Hala daha yanıyor!
“Uçak, uçak!” diye feryat ettik, ama uçak yoktu!
Bir haftayı aşkın bir süredir, cennet vatanın yanışını çaresizlik içinde izlemek zorunda kaldık!
Neden?
Çünkü, Türk Hava Kurumu’nun (THK) uçaklarına harcayacak 4 milyon dolarımız olmadığı için.
Peki ya, kazın ayağı öyle mi?
Pek de öyle değil…
Neden?
Çünkü THK’ya ait, uçaklar; sırf 4 milyon dolarlık bakımları yapılamadığı için hangarda yatarken ve bir yandan da yeşil vatan cayır cayır yanarken, Türkiye’nin Somali’ye tam 30 milyon doları, tek adamın tek bir imzasıyla hibe ettiğini öğrendik!
Az para değil…
Bu parayla tam 6 tane yangın söndürme uçağı alabilirdik.
Sizce Somali’ye verilen sadece 30 milyon dolar mı?
Hayır, emin olun çok daha fazlası.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA)’nın verilerine göre; 2015-2019 yılları arasındaki 5 yıllık dönemde, Türkiye Somali’ye toplamda tam 492,3 milyon dolarlık yardım etmiş.
Buna ilave olarak, Somali’nin IMF’ye olan 3,5 milyon dolarlık borcunu da geçen yıl biz ödeyivermişiz.
Bir karşılaştırma yapabilmeniz için söylüyorum: Biz Somali’nin IMF’ye olan 3,5 milyon dolarlık borcunu tek kalemde öderken, en son yaşadığımız İzmir Depremi’nde koca İzmir’e ne kadar para ayrılmıştı biliyor musunuz?
Sadece 10 milyon lira!
Bitti mi?
Hayır bitmedi.
Şimdiye kadar, TİKA ve Kızılay aracılığıyla Somali’ye yapılan yardımların tutarı 1 milyar doları geçmiş vaziyette.
Sadece para mı?
Hayır, mal ve mülk de var.
Mesela, 2017 yılı Nisan ayında Somali’yi ziyaret eden Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Kızılay tarafından gönderilen 30 milyon dolar değerindeki araç ve ekipmanı Benadir Valiliği ve Mogadişu Belediyesine teslim etti.
Ayrıca biliyorsunuz, FETÖ’nün muktedir olduğu dönemde de yine Somali’ye sayısız kurban bağışı yapılıyordu…
Buraya kadar yaşananlardan anladık ki, Somali’yi çok seviyoruz. Bırakın sevmeyi, hatta büyük bir aşk yaşıyoruz.
İyi güzel de bu Somali sevdasının sebebi ne?
Şimdi bu Somali sevdasını çözebilmek için, isterseniz Somali’de dönen olaylara biraz daha yakından bakalım.
Somali’de faaliyet gösteren Türk şirketlerin en başında kim geliyor?
Albayrak Grubu…
Size bir soru:
Türkiye’nin en büyük büyükelçilik binası nerede?
Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa, Türk Cumhuriyetlerinden herhangi birisi?
Değil…
Türkiye’nin yurt dışındaki en büyük büyükelçilik binası Somali’de.
Peki, 2016’da açılışı yapılan ve 65 milyon dolara mal olan, bu Mogadişu Büyükelçiliği’nin inşaatını kim yaptı?
Albayrak Grubu…
Şimdi sıkı durun.
Somali’nin başkenti Mogadişu’daki Limanı, 2014 yılından bu yana kim işletiyor?
Evet, Albayrak Grubu…
Tam 14 yıl daha işletmeye devam edecek.
Başkentteki Aden Adde Uluslararası Havalimanı’nı kim işletiyor?
2013’ten bu yana Türk şirketi Favori LLC.
Bu şirketin patronu olan Süleyman Kuzova kim?
Mart 2019’daki yerel seçimde AKP’nin Çerkezköy Belediye Başkanı adayı…
Yine Galmudug vilayetindeki Hobyo limanının işletmesi, Türk, İngiliz ve Somalili şirketlerden oluşan bir konsorsiyum tarafından yapılıyor. Bu şirketler Crom LTD, Hobyo Investment LTD ve Indian Ocean Holding LTD.
Araştırın bakalım, Somali’de ne kadar yol varsa hepsini inşa eden tek şirket olan EN-EZ İnşaat Şirketi kimin kankası, kimin cankuşu?
Somali havalimanını yapan kim?
Limak Holding.
Limak kim?
AKP’nin değişmez müteahhit beşlisinden biri.
İşte böyle.
Somali’deki yandaş ve kandaş yapılanması gün gibi ortada…
Ve böyle bir yapılanmanın, henüz devlet geleneği oturmamış böyle bir ülkede, çarklarını sorunsuzca döndürmeye devam edebilmesinin yolu iyi ilişkilere bağlı.
Biliyorsunuz, Somali gibi sözde devletlerde iyi ilişkilerin temeli tamamen “duygusal”dır.
Şimdi gelelim konunun başka ve çok daha önemli bir boyutuna:
Somali, 1991 yılından beri iç savaş yaşanan bir ülke.
İç savaş nedeniyle ülke 7 eyalete bölündü, yani paramparça oldu. Sanayi ve tarım tamamen bitti. Balıkçılık sektörü yerle bir oldu. 2004 yılında meydana gelen tsunami nedeniyle yeraltı su kaynakları kirlendi ve tuzlandı. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, yeraltı ve yerüstü kaynakları da batılı ülkelerce talan edildi!
Ülkedeki insanların geçim kaynağı kalmayınca da haydutluk başladı!
Nasıl mı?
Kısaca anlatalım:
Ne olursa olsun Somali, stratejik ve jeopolitik açıdan çok önemli bir ülke. Hint Okyanusu ile Kızıl Deniz, Aden Körfezi’nde. Dolayısıyla dünya deniz ticareti hatlarının % 70-80’i buralarda.
Dolayısıyla deniz korsanlığının en çok baş gösterdiği yerler de burası.
İç savaşın ardından ufak ufak başlayan deniz korsanlığı faaliyetleri 2005 yılından sonra sürat ile artan bir ivmeyle devam etti.
Halen daha bu haydutluk faaliyetleri uluslararası gemi ticaretini en çok etkileyen olumsuzluklar arasındadır.
Öyle ki, korsanlık eylemleri nedeniyle uluslararası gemi ticaretinin masrafları yıllık olarak yaklaşık 6,6 milyar dolar artış göstermiştir.
Uluslararası Ticaret Odası’nın (ICC) 2020 raporuna göre; dünya genelinde 2019’da 162, 2020 yılında ise tam 195 korsan saldırısı oldu.
Somalili korsanlar, gemileri kaçırıyor, soyuyor ve fidye istiyor. Başlangıçta uluslararası balıkçı filolarını, sonra şilepleri ve şimdilerde petrol tankerlerini bile hedef alıyorlar.
İşin garibi, Somali halkının yüzde 70’i korsanları destekliyor. Çünkü onlara göre korsanlar Somali’nin ulusal sularını ve haklarını koruyorlar.
Geçmiş yıllarda birçok Türk gemisi de saldırıya uğradı ve kaçırıldı.
Mesela Frigia isimli kuru yük gemisi…
Tam 128 gün sonra serbest bırakıldı.
Mesela 2009 yılında kaçırılan Horizon 1 gemisi…
Tam üç ay rehin tutuldu.
Yasa Neslihan ve Karagöl isimli Türk gemileri de bu akıbete uğrayanlardan.
Bu gemilerden birisi kime aitti biliyor musunuz?
Dönemin AKP’li Meclis Milli Savunma Komisyonu Başkanı Kemal Yardımcı‘ya aitti.
Yardımcı’nın gemisi de ödenen ciddi miktarda bir fidye karşılığında serbest bırakılmıştı.
Yazılı basında yer alan bilgilere göre, gemi başına istenen fidyeler 2-3 milyon dolardan başlayıp 30-35 milyon dolarları rahatlıkla geçebiliyor.
Kaçırdıkları gemilere karşılık, korsanların aldıkları fidyelerin tutarı yılda 100 milyonlarca doları buluyor!
Görüyorsunuz, sıkıntı büyük.
Ortada dönen para ise çok daha büyük!
Bu nedenle, Somali’deki yandaş şirketlerin tekerine çomak sokulmaması ve filo filo gemilerinin de netameli sularda güvenliği çok önemli.
Önemli de, tabi ki bunun bir de bedeli var.
Siz aslında, kimlerin gemicikleri, kimlerin gemileri ve kimlerin gemi filoları olduğunu çok iyi biliyorsunuz.
Sakın ola ki bunlar, kendi gemilerinin kaçırılmaması karşılığında, anlaşmış oldukları fidyeyi, Somali’ye yardım ayağına Türk milletine ödetiyor olmasınlar!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.