Türk Futbolu ve Hakemler

Türk futbolunun gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri hakemlerdir diye her zaman söylerim.

Her hafta özellikle 4 büyüklerin maçları mercek altına alınır, çeşitli Tv ve YouTube kanallarında özellikle eski hakemler tarafından maçların pozisyonları didik didik edilir. İleri al, geri al, durdur, yavaş oynat, hızlı oynat, pilottan göster, büyütüp göster, yakın çekim var mı, başka açı var mı gibisinden kurulan bir sürü cümle sonrasında karar verilir.

Buraya kadar tamam ama bu hakem eskileri ekran karşısında bu kadar cümle kurduktan ve aynı pozisyonu defalarca izledikten sonra bile birbirleriyle çelişiyorlar. Bir pozisyona bir kısım hakem eskisi faul derken bir kısmı değil diyor. Bir kısmı bir pozisyona penaltı derken bir kısmı değil diyor. Bunların arasında bir de verse de bir şey diyemeyiz vermese de bir şey diyemeyiz diyenler oluyor.

Futbol kuralları çok açık ve net olmasına rağmen geçmişten günümüze yeşil sahalarda ülke futbolunu yöneten hakemlerimiz maalesef işte bu kadar yetersizler. Futbolda hakem yorumu diye bir şey olamaz olmamalı ama ülkemizde bu cümleyi de sık sık duyuyoruz ki eğer böyle bir şey varsa hakemler kuralları eğip büker ve bir şekilde kalemine uydurur, bizlerde her hafta pozisyon tartışmaya ve sinir küpü olmaya devam ederiz.

Hakem eskileri kuralları hepimizden daha iyi bildikleri halde, geçmişte saha içinde defalarca deneyimledikleri halde ve yine ekran başında defalarca izledikleri halde ortak noktada buluşamıyorlarsa kimse kusura bakmasın ama ne hakem eskilerinden ne de onların yetiştirdikleri günümüz hakemlerinden ülke futboluna fayda gelmez.

Hangi takım ne kadar güçlü kadro kurarsa kursun bu hakemler o takımı yerle yeksan ederler. Aldıkları paralarda, yaptıkları eyyamlarda yanlarına kâr kalır. VAR diye bir sistem var, hakemlere teknolojik destek veriyor ama hakemlerimiz maalesef VAR sistemini de kullanamıyorlar. Ya gerçekten yeteneksizler, yada niyet başka.

Sonra diyoruz ligimizde futbol yavaş oynanıyor, nasıl yavaş oynanmasın ki? Neredeyse her dokunmaya faul düdüğü çalan, oyunu olmayacak yerlerde defalarca durduran, futbolcuların vakit geçirmelerine ses çıkarmayan, avantaj kuralını uygulayamayan yada nerede nasıl uygulayacağını bilmeyen, VAR sisteminde kritik pozisyonlarda pozisyon sonlanana kadar oyunun devam etmesi gerekirken bazı maçlarda pozisyonu olmadık şekilde kesen, bazı pozisyonlarda ise net ofsayt varken pozisyonu devam ettiren hakemlerimiz var. VAR hakemleri de çok enteresan, bir pozisyonu dakikalar boyunca izliyorlar ve oyunu soğutuyorlar, sonra da bir bakmışsınız maçın hakemini ekran başına çağırmışlar.

Sonuç olarak maçları kurallara göre idare etmesi gereken bu kişiler bazen maçın sonucuna doğrudan etki edebiliyorlar. Neredeyse her hafta maçın sonucuna doğrudan etki eden en az bir hakem ve bunu dile getiren bağıran bir kulüp görür olduk. Tamam hata futbolun doğasında var ama bu kadar olmamalı. Neticeye baktığımızda bu işte zarar etmeyen tek tarafın Mhk ve onların hakemleri olduğu görülüyor. Tabii ki tüm hakemler böyle değil, hepsini aynı kefeye koymak yanlış olur ama genelde hakemlerimiz bunlar…

Türk futbolunun dünya futboluna ayak uydurabilmesi için nasıl ki altyapılar, altyapılardaki eğitimciler, tesisler çok önemliyse hakemlerde en az onlar kadar önemlidir. Yoksa havanda su dövmeye devam…